Elektrik Kesintileri; Halka Zulüm, Kurumlara Dokunulmazlık!
Deprem bölgesinde yaşam, zaten yeterince zorken, bir de bitmek bilmeyen elektrik kesintileriyle adeta işkenceye dönüşüyor!.
Hatay’da depremzedeler, felaketin yaralarını sarmaya çalışırken, bir temel ihtiyaç olan elektriğin kesilmesiyle çaresizliğe itiliyor.
Peki, bu kesintilerin sebebi ne?
Cevap basit: Elektriğin özelleştirilmesi ve yıllardır ihmale uğrayan altyapı yatırımları. Özel şirketler kâr peşinde koşarken, halkın en temel hakkı olan kesintisiz enerji, adeta bir lüks haline geldi.
Geçtiğimiz günlerde Hatay’da yaşanan fırtına ve yangın felaketleri, bu ihmalkârlığın faturasını bir kez daha gözler önüne serdi.
Saatlerce, hatta günlerce elektriksiz kalan Hataylılar, karanlıkta ve çaresizlikte bırakıldı.
Depremin üzerinden geçen bunca zamana rağmen ne ilgili kurumlar ne de yetkililer bu soruna kalıcı bir çözüm üretebildi.
Çözüm üretmek bir yana, sorunu ciddiye aldıklarına dair en ufak bir işaret bile yok.
Olan, her zamanki gibi halka oluyor!!.
Geçenlerde yaşadığım bir olay, bu sorumsuzluğun boyutlarını açıkça ortaya koydu.
Elektrik kesintisi sonrası ilgili kurumu arayıp şikâyetimi bildirdim ve konuyu medya kuruluşlarına taşıyacağımı söyledim.
Ne tesadüf ki, bu uyarıdan sonra elektrik birkaç saat içinde geri geldi!
Bu, elektriğin aslında var olduğunu, ancak kesintilerin keyfi bir şekilde, adeta vatandaşları cezalandırmak için uygulandığını göstermiyor mu?
İnsanlara resmen zulmediliyor!
Üstelik, faturasını bir gün geciktiren vatandaştan anında faiz talep eden bu kurumlar, kendi hizmet kusurlarının hesabını vermekten ustalıkla kaçıyor. Bu çifte standart, bu aymazlık, artık halkın sabrını taşırmış durumda.
Yetkililere sesleniyorum: Deprem bölgesindeki vatandaşlar, bu sorumsuzluğu daha fazla kaldırmaya mecbur değil!
Elektrik dağıtım şirketlerinin kâr hırsına kurban edilen altyapı sorunları, acilen çözülmelidir.
Kalıcı yatırımlar yapılmalı, denetimler sıkılaştırılmalı ve halkın en temel hakkı olan elektrik hizmeti, kesintisiz bir şekilde sağlanmalıdır.
Aksi takdirde, bu kesintiler sadece artmakla kalmayacak, aynı zamanda halkın güvenini tamamen yitirmiş bir sistemin çöküşüne yol açacak.