Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Mithat KALAYCIOĞLU
Mithat KALAYCIOĞLU
mikamithat58@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 1587 defa okundu.

Hatay Turizm ve Gastronomi Günlerinden Esintiler

Hatay’ın kültürel mirası ile tarihi ve eşsiz gastronomi zenginliklerini ulusal ve uluslararası arenaya taşımayı hedefleyen “Hatay Turizm ve Gastronomi Günleri”, Hatay Valiliği himayesinde, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Hatay Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği’nin (HESOB) koordinesinde Hatay Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, odalar, borsalar ve kaymakamlıkların ortak katılımıyla 26-29 Eylül 2019 tarihleri arasında İstanbul Maltepe Etkinlik Alanı’nda gerçekleşti.

Tarih boyunca birçok medeniyete vatan olmuş Hatay, yılın 12 ayında turizmin her türüne cevap verebilecek bir potansiyele sahiptir. Anıtsal yapıları, eşsiz doğası, geleneksel kültürü, dünyanın ikinci büyük müzesine sahip olması, Hristiyanların ilk kilisesi ve yine Anadolu’nun ilk camisinin ilimizde bulunması turizm zenginliklerinin bazılarıdır. Hatay’ı tanıtmaya kalkışsanız sayfalar yetmez, ayrıca Hatay anlatılmaz yaşanılır! O yüzden Hatay’ı tanıtmakla kalmamalı, özellikle Suriye savaşının mağduru ilimize, daha çok yerli turist nasıl çekebilirizin plan ve programını yapmalıyız.

İşte bu kapsamda İstanbul’da 4 günlük bir tanıtım düzenlendi. Ben de bir gazeteci olarak bu etkinliğe davet edildim. Gazetemde ve sosyal medyada Hatay’ın tanıtımına katkı sağlayan etkinliği olumlu bir şekilde kamuoyuna yansıtmaya çalıştım.

 Hatay Gastro Fest İstanbul 2019 lansmanı, uluslararası düzeyde gastronomi sektörünün ileri gelenlerine ve ziyaretçilerine unutulmaz bir gastronomi deneyimi sunan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden iki şehirden biri olan Hatay’ın, kültürel ve gastronomi zenginliklerinin ulusal ve uluslararası arenada tanıtılması hedeflendi. Türkiye ve dünyadan şeflerin bir araya geldiği, yerli ve yabancı basın temsilcilerinin, üniversitelerin, gastronomi yazarlarının bir araya geldiği “Hatay Turizm ve Gastronomi Günleri” ve Hatay Gastro Fest İstanbul 2019; workshoplar, söyleşiler, mozaik yapımı gibi eğlenceli ve lezzetli etkinliklere ev sahipliği yaptı.

Medeniyetler diyarı Hatay’ın kültürel zenginliklerini daha geniş kitlelere aktarmayı amaçlayan organizasyonda, Hatay’ın orijinal özelliklerini koruyan özgün ve doğal tatları, mutfak kültürünü ortaya koyan yemekleri, el sanatları, tarım ve gıda ürünleri ziyaretçilere tanıtıldı. Etkinlik alanında, bir gurme standın yanı sıra 3 ayrı A La Carte mutfak standı yer aldı. Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri ve şefleri tadım etkinliklerinin yanı sıra bölgenin mutfak kültürü üzerine söyleşiler gerçekleştirildi. Farklı disiplinlerden 6 sanatçı workshoplar düzenledi.

Hatay dışından ürün satan firmalara yer verilmedi. Hataylı olup stant alan iki firma başka kişilere devrettiği için stantlar kapatılarak ceza kesildi.

Fuarın yerleşimi geçmiş yıllara nazaran daha düzenli ve hijyenikti. Buna karşın fuara üç ilçemizin katılmaması olumsuzluklar arasındaydı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi fuar alanı için hiçbir ücret almamasına rağmen stant kiraları yüksek olduğundan satılan ürünler normal fiyatının üstünde oldu.Söyleşiler ve atölye çalışmalarının saati yanlıştı o yüzden izleyicileri azdı.İstanbul da yaşayan ses ve sinema sanatçıları davet edilip program yaptırılabilirdi.

Valiliğin, HBB, ATSO’nun, HESOB’un ve diğer emeği geçenlerin art niyetli olduğunu düşünmüyorum.

Hepsi fuar süresince canla başla çalıştılar. Daha profesyonel bir destek alabilirlerdi.

Böyle büyük bir organizasyonu ilk defa yapmalarından dolayı bazı eksiklikler gözden kaçmış olabilir.

Herkesin gözünden kaçırdığı bir diğer ayrıntı ise; İstanbul’da tanıtım günlerinin başlayacağı gün 5,8 şiddetinde depremin olması, insanların sadece kendini koruma telaşına kapılması da “Hatay Turizm ve Gastronomi Günleri”nin ilk günlerinde rağbet görmesini engelledi. Bu korku ve endişe arasında “Hatay Turizm ve Gastronomi Günleri”ni kim aklına getirebilir?Deprem olmasaydı, bu etkinlik çok daha fazla ilgi görebilirdi. En azından İstanbul’daki Hataylılar, sanatçılar ve davetliler akın akın gelirdi ve daha renkli görüntüler oluşurdu.Panik ve korku dolu ilk günler İstanbulluları, Maltepe’ye gelmesine izin vermedi. Deprem korkusu atıldıktan sonra son iki gün yoğun ilgi oldu.

            Ama bu güzel bir deneyim oldu. Bundan sonraki süreçlere daha iyi bir ekiple hazırlanma ve tanıtımın daha geniş tutulabileceği öngörüsüne sahip olundu.

Temennim bundan sonraki fuarlarda eksiklikleri göz önünde tutar arzu edilenin en iyisi yapılır.