Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 525 defa okundu.

Türkiye’nin İslam’ı… Güç Ve Iktidar Oyunları…

“Afganistan, umutların mezarlığı haline geldi… Geçtiğimiz yıl, burada yaşayan insanlar için, özellikle de kadınlar ve kız çocukları için en zorlu yıllardan biriydi... Binlerce gencin, özellikle de kadın ve kız çocuklarının umutlarını ve hayallerini küle çevirdiler ve ben de onlardan biriyim…”

Bu sözler, Afganistan'ın Baghlan kentinden, bilgisayar bilimlerinde eğitim gören bir öğrenciden gelmiş...

Onları okurken, bizleri, bu tür bir radikal İslamcı anlayışın coğrafyası haline getirmeye çalışanları düşünüyorum… Aslında düşünmüyorum sadece, izliyorum da ! Onlara, onlar konuşurken sunulan özgür alanların genişliğini en çok da !

Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Mevlana Halid Camii imamı Mehmet Şükrü Dörtbudak mesela ! Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir caminin imamı olan Dörtbudak’ın çocuklarla ilgili sözlerini okuyup da İĞRENMEYEN olmuş mudur ! 

Olmuştur ! 

Onu, aşağıdaki açıklamasına rağmen görevinin başında tutanlara sormak gerek bunu aslında…

“Bayram vesilesiyle görüyoruz, sokaklarda, kız çocuklarına giydirdikleri elbiseleri... Aman yarabbi ! ‘E çocuktur...' Çocuktur, var mı ? Çocuk, kendinden alıştıracaksın ! Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık ! Atlet gibi elbiseler, mini etek, bacak açık ! 

Ondan sonra, pedofili suçtur !

Pedofili akımı sen körüklüyorsun ! 

Sen, insanların gözüne TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ortaya koyarsan, batının getirdiğinden giysiyi, edebi, ahlakı aileye koyarsan, çoluk çocuğuna yaşatırsan, tabii ki toplum bozulur, tabii ki pedofilik suçlar da artar…”

Sahi, bu sözlerden UTANDINIZ MI ?

Merak ediyorum…

Açık açık da soruyorum…

Hem Diyanet’e hem Külliye’ye…

Çocuğun bedeni için TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ifadesini kullanabilen biri nasıl olur da bir Caminin sorumluluğunu taşıyabilir ? Çocuğun bedeni için TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ifadesini kullanabilen biri nasıl olur da İslam’ı anlatabilir ? Çocuğun bedeni için TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ifadesini kullanabilen biri nasıl olur da dinen yol gösterebilir ? Çocuğun bedeni için TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ifadesini kullanabilen biri nasıl olur da görevinde tutulabilir ? Çocuğun bedeni için TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ifadesini kullanabilen biri nasıl olur da sadece kınama ve para cezası (maaştan 500 TL) verilerek, adeta ödüllendirilebilir ? Çocuğun bedeni için TAHRİK EDİCİ ŞEYLER ifadesini kullanabilen biri nasıl olur da insanlara cami minberinden Allah adına seslenmeye devam edebilir ? 

6 yaşındaki bir çocuğun cemaat yapılanması içinde evlendirilmesi sürecinin davası henüz bitmemişken, bu tür söylemler ve açıklamalar ardı ardına gelmeye devam ediyor !

Kadınlar hedef alınıyor…

Kız çocukları hedef alınıyor…

İslam, bir sopa gibi kullanılmaya çalışılıyor…

Cemaati yapılanmalar ise bu alanda daha da güçleniyor…

Yoksulların zenginlerden 500 sene evvel Cennet’e gideceği yalanında, kalabalıkların cehaletini ve çaresizliğini hapsettikleri o fakirlik içinde CENNET EDEBİYATI parçalayanlar, niye en lüks, en pahalı araçlarla gezindiklerini de anlatırlar mı bizlere, özellikle de kendilerine çaresizce inandırdıkları o kalabalıklara ? Sahi, BİR LOKMA BİR HIRKA felsefesi niye hep fakirlere önerilir, dini yöneten makam sahipleri tarafından ? ŞÜKREDİN denir hatta, tabi bir de bunun PORSİYONU KÜÇÜLTÜN diyenleri vardır aralarında ! Öyle ki, kendilerinin asla küçültmediği porsiyonları, diğerlerine FAZLA görürler daima !

O zaman sormak lazım, din, NİYE hep iktidar ve güç oyunlarının çimentosudur, bizim gibi ülkelerde ? Madde dünyada bizleri manen beslemek yerine, niye hep özgürlüklerimizi elimizden alma gayretine hizmet eder ? Hatta şunu da soralım… Bugünün İslam’ı, NİYE hep erkekleri gözeten, kadını ise günahın merkezine koyan, o yüzden de “erkeğin kontrolü altında tutulmalı” algısında ilerler ? 

Bunun en büyük örneği, kadını 4’e kadar eş tutma özgürlüğü veren anlayış, ki biz bunu en son, Yeniden Refah Partisi Milletvekili Ali Yüksel’den dinledik !

“Hayatımın bir döneminde, ÜÇ TANE EŞİM oldu ! Allah rahmet eylesin, ilk eşim vefat etti ! Daha sonra iki eş ile kaldım ! Ama benim NİYETİM dörde kadar gitmekti ! Allah müsaade etmiş... Kanunları kim yapıyor ? İnsanlar yapıyor ! Ama ben, Allah’a hesap vereceğim ! Öldüğüm zaman, beni Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yargılamayacak, hesabı onlara vermeyeceğim... Ben, Allah’a hesap vereceğim... Allah’ın müsaadesine göre hayatımı tanzim ederim…”

Sorum, HESABINI Allah’a vereceğini söyleyen ve bu anlamda VİCDAN temizliği yapan Ali Yüksel’e…

Temsil ettiğiniz ülkenin emeklisi açlık ve yoksulluk sınırı altında inim inim inlerken, son aldığınız EMEKLİ VEKİL ZAMMI’na sahi neden İTİRAZ etmediniz ? Bu konuda Allah’a nasıl hesap vereceğinizi düşündünüz mü ? Ay sonu hesabından başını kaldıramayanların memleketinde, o ZAM’ın her bir lokmasını nasıl yutacağınızı en çok da !

Demem o ki, dinen onlara verilen her ayrıcalığı kendi dünyalığı içinde yaşayanlar, hatta madde dünyanın tüm nimetlerini sonuna kadar sahiplenenler, iş FAKİR kesime gelince, tabi bir de kadınlara / kız çocuklarına, GARDİYAN kesiliveriyorlar ! 

Peki, İslam’ı FAKİRLER, KADINLAR ve KIZ ÇOCUKLARI için adeta bir hapishaneye çeviren, ŞÜKÜR mekanizmasına bağlayan bunca gardiyanla yaşamaktan mutlu muyuz ?

Ben değilim…

Siz ?

Düşünün…