Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 804 defa okundu.

Türkiyeliler Gidiyor… SEBEPLERİ NE?

Ortak bir sebepleri yok ama…

Avrupa Birliği’ne, 2023 yılının ilk yarısında yapılan iltica başvuruları yaklaşık yüzde 30 artışla, ilk 6 ayda 519 bine çıkarken, Türkiye’yi terk etmek zorunda kalanların Suriye, Afganistan, Venezuela ve Kolombiya gibi, geri kalmış, ekonomileri çökmüş, siyaseten baskıcı yönetimler arasında listelendiğini göz ardı etmemek gerekiyor galiba ! Ya da böylesi bir ayrıntıya etiketlenen bir ülkede ne / neler değişti de bu denli düşük kategorideki ülkelerle SEBEPLERİ noktasında aynı sepette buluştu, bakın işte bunu çok iyi düşünmek gerekiyor !

Gidenler arasında kimler yok ki…

Doktorlar…

Gazeteciler…

Akademisyenler…

Siyaseten baskılananlar…

Özgür düşünmek isteyenler...

Kürt sorunu, Gezi çıkmazı, FETÖ karanlığı, YANDAŞ / MUHALİF kavgaları arasında sıkışıp kalanlar da !

Bir gazeteci dostum, o DEĞİŞEN NE sorumuza cevap vermiş, yaptığı bir değerlendirmede… Gidenlerin NİYE gittiğine dair SEBEPLER sıralamış ! Onlara dayatılan KADER planının bir parçası olmayı reddedenlerin geride bıraktığı Türkiye adına fotoğraf kareleri paylaşmış !

Dediği mi ?

-

ABD’nin Afganistan’ı terk ettiği 2021 yazında, Erdoğan, arabuluculuğa soyunurken, “Türkiye’nin, Taliban’ın inancıyla ilgili ters bir yanı yok ! Onlarla anlaşabileceğimi sanıyorum” demişti...

Taliban inancının ne olduğunu, dünya çok kısa sürede gördü !

Televizyon, sinema, müzik, içki yasağı… Kadınlara çalışma ve okul yasağı, burka zorunluluğu… Erkeklere kakül yasağı, sakal zorunluluğu… Çocuklara uçurtma, satranç, misket yasağı, dini eğitim zorunluluğu… Camiye gitmeyen esnafa dükkan kapatma cezası…

Bu “inancın”, Türkiye ile uzaktan-yakından ilgisi yoktu, olamazdı da… Erdoğan’ın demeci, olsa olsa kendi zihnindeki rejimi yansıtıyor olabilirdi… Nitekim son seçimi de kazandıktan ve muhalefetin sağ seçmeni kazanmak için attığı muhafazakâr adımları gördükten sonra, Erdoğan, modern Türkiye’nin kazanımlarına daha kararlı bir şekilde saldırmaya başladı… 

Sadece geçen haftadan üç örnek verelim:

> İstanbul Valiliği, bir genelgeyle; sahillerde, plajlarda, parklarda, piknik alanlarında içki içilmesini ve satışını yasakladı.

> TRT'ye çekilecek “Selahaddin Eyyubi” dizisinin başrolü için seçilen oyuncu Leyla Tanlar, sosyal medyadaki bikinili paylaşımı nedeniyle kadrodan çıkarıldı…

> Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda final oynayan takımın yıldız oyuncusu Ebrar Karakurt, eşcinsel kimliği nedeniyle, iktidar medyasında “milli utancımız” diye protesto edildi…

Türkiye’yi “Taliban inancı”ndan farklı kılan, devletin veya toplumun, kişisel tercihlere müdahale hakkı olmadığı bilincidir ! Şimdi, bu bilince saldırılıyor ! Ve ne yazık ki sosyal demokrat muhalefet, bu saldırılara kayıtsız kaldığı gibi, kontrolünde tuttuğu İstanbul Belediye tesislerinde de içki yasağı uygulayarak, yasakçı zihniyete ortak oluyor !

-

Bir tespite ben de kesinlikle katılıyorum…

Avrupa Şampiyonu olan kadın voleybol takımı oyuncularıyla tek tek canlı yayında röportajlar yapan TRT Spor’un, şampiyonlukta en fazla katkısı olan isimlerden Ebrar Karakurt’u YOK sayması, görmezden gelmesi, OLMASA DA OLUR der gibi teyit geçmesi, asla kabul edilebilir değildi !

Son dönemde, cinsel tercihinin şekillendirdiği özel hayatıyla gündeme gelen dünya klasmanındaki bir sporcusuna devletin resmi kurumsal kanalı üzerinden ‘üstü kapalı’ AMBARGO uygulayanlar, büyük bir ihtimal böylesi bir suçlamayı kabul etmeyecekler, hatta UNUTTUK diyecekler, YANLIŞ ANLAŞILDIK diye de ekleyecekler !

Merak ediyorum

…NEFRET ve ÖFKE dilini daha ne kadar besleriz ?

Hele ki bunu resmi kurumsal bir dil haline getirmeye daha ne kadar devam ederiz ?

Haklısınız, o NEFRET ve ÖFKE diline en iyi cevabı, Ebrar ve arkadaşları verdi, ki bizim de onların verdiği cevaba eklediğimiz hayat mottomuz hiç değişmedi !

SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ !

Gitmeyin !

Mücadele edin !