Sustuklarımı Duyuyor Musun?
Şu hayat, size çok şey öğretiyor, ama en önemlisi, zamanın bir daha geri gelmeyeceği gerçeğini...Bunu, Türkiye gibi ülkelerde daha sert yaşıyor ve öğreniyorsunuz... Çünkü burada hayatınız, elinizden bir an olsun bırakmadığınız bir bavulla geçiyor...
O bavulda,
...sustuklarımız var !
Susarak kabul ettiklerimiz !
Susarak kaybettiğimiz herşey !
Şu ömrü hayatımda, bir kaç kez siyasetin miting meydanlarına gitmişliğim vardır... O meydanlarda hep mutlu hayatlar anlatıldı bizlere... Umutlar çiçek açtı... Sofralarımızda bir tek kuş sütü eksik kaldı... Ne işsizlik vardı o meydanlarda, ne kavga, ne kargaşa... Hikaye hiç değişmedi, ki hepimiz aynı gemideydik, ya batacaktık ya çıkacaktık, ama her şartta beraberdik, ayrılmayacaktık...
Yok,
...hayatlar, hiç bir zaman o miting meydanlarının ötesinde mutlu olmadı !
...o meydanlara yara bere içinde taşıdığımız umutlar, çiçek açmadı !
...kaynayan o tek tencere bile açlığımızı bir türlü doyurmadı !
...işsizdik, çalışsak da kendimize yetemedik, yalnızdık !
...BİZ yoktu, BEN kavgası da asla bitmedi !
Gemi mi ?
O gemi asla olmadı ! Kurtarma filikaları bile yoktu ! Can simidi bile ! Yüzebilen yüzdü, yorgun düştüğünde ise dibe battı ! Yüzemeyenlerse öldü gitti ! Kaderdi ! Çünkü sustuk... O meydanlara taşıdığımız hayatlarımızı teslim ettiklerimizin GEMİ hikayelerine her defasında inandık, inandıkça da hep sustuk...
O yüzden,
...artık inanmıyorum !
Hiç birine inanmıyorum !
BANA İNAN diyene de, SUSTUKLARIMI DUYUYOR MUSUN diyorum ! Çünkü insan, ancak sustuklarını duyabilenlere teslim edebiliyor ömrünü... Yine de düşünüyorum, hatta ara ara kendime kızıyorum... Bugüne kadar sustuklarını, susarak tıka basa doldurduğu her şeyi koca bir ömür yanında taşıyan ben gibilerin memleketinde, NEYE SUSUYORUZ ki, diye de soruyorum !?
Yine de, hani bir kez olsun, o meydanların kalabalığı içinde kaybolmuşken, "YALAN SÖYLÜYORSUN" diye haykırmak isterdim... Yıllarca, yüzbinlerin korosunu istedikleri gibi yönetmişlerin Türkiye'sinde, o GEMİ gerçek bile olsa, "sizinle aynı gemide olacağıma, ölürüm daha iyi" diye bağırmak isterdim, hem o miting meydanlarının 'gerçek' etiketli yalanlarına, hem de o yalanların sahiplerine...
Bir tanesinin dediği gibi;
Ülkenin milliyetçileri, daha düne kadar "ASARIM / KESERİM" dedikleriyle aynı halayın içinde, zılgıtlar eşliğinde ritim tutuyor ! Ülkenin ana muhalefetinin lideri, geride kalan kurban bayramının namazında, camiden fotoğraf kareleri paylaşıyor, iktidarın "Arşivlerde, bu seçimlere kadar senin camide namaz kılarken çekilmiş tek bir resmin var mı?" sorusuna cevap verme gayretinde ! Ülkeyi, 22 seneyi aşkındır yönetenlerse, KANDIRILDIM hikayelerini ara ara bizlerle paylaşıyor, ama her KANDIRILDIM hikayesinin maliyetini de bizlere fazlasıyla ödeterek ! Kürt siyasetini temsil ettiklerini söyleyenlerse, KÜRT HALKI ve HAKLARI adı altında, ülkenin Türklerine de Kürtlerine de acı ve kederden başka bir şey vermeyenlere teslim ediyor tüm iradesini ! İktidardan kopup da kendi siyasi partilerini kuranlarsa, sıkça "BİR KONUŞURSAM..." tehdidi savuruyor, ama ortağı olduğu o geçmişe hep sadık kalıyor !
Bunlar, meydanlarına gidip de SUSTUKLARIMIZ !
Bizler sustukça da bizleri daha çok susturanlarımız !
Hikayemiz, elinizdeki o bavulda saklı...
O bavulda biriktirdiklerinizde...
Açsak mı o bavulu !?
Yetmedi mi !?