Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 598 defa okundu.

Sorun, EMEKLİ Değil ! Sorun, BEN DEVLETİM Diyende...

Yaşlandılar...

Yorgun düştüler...

Artık üretemiyorlar...

Sadece dinlenmek istiyorlar...

Ama kazanılmış haklarını da talep ediyorlar...

Haklısınız !

Konumuz, emekliler...

Sayıları milyonlara varanlar...

Hep devlete çalışmış olanlar...

ŞİMDİ SIRA BENDE diyenler...

Aldıkları 7500 TL'yle de kendi mucizelerini yaratıp, hayatta kalanlar !

"Devlete ömrümü verdim" diyen, ama evini geçindirmek için hala çalışmak zorunda kalan emeklilerin görmezden gelindiği bir ülkede, TALEP çok ! 

"O talebin kalabalığında, devleti içine düştüğü ekonomik (!) darboğazdan çıkartmak (!) isteyenlerse, eldeki bu emekli / üretemeyen kalabalığı sırtında daha fazla taşımak istemiyor, anlaşılan" diyen ve bu konuda bana yazan bir emekli demiş ki;

"Babalarının parasını mı veriyorlar bize ? Kendi ceplerinden mi çıkartıyorlar o parayı ? Öyle bir hale geldi ki, bize verdikleri maaş hali, zannedersin sadaka veriyorlar ! Benim gibi insanları, evine bakmaya çalışırken düşürdükleri durum öylesine ağırıma gidiyor ki... Onlar, bizim bu halimize bakıp utanmıyorlar, ama ben, utanıyorum ! Devlete ömrünü veren benim gibi emekçileri, emeklileri LÜTFEN YETER ARTIK dedirttiler ya, çok utanıyorum ! Beni şu yaşımda her şeye muhtaç hale getirenler yüzünden, utanıyorum ! Keşke, milletin sırtında, aldıkları maaşlarla, maaşlarına ekledikleri kıyak emeklilikleriyle büyük bir yük olan milletvekillerinin karınlarını doyurdukları o ucuz meclis lokantası gibi bir lokantamız olsaydı bizim de... Berberimiz olsaydı, en özelinden, en ucuzundan... Hastane ve doktorlarımız olsaydı, her daim hizmete hazır, sıra bekmeden, randevuya gerek bırakmadan... Devletin her imkanını bizlerin sayesinde kullananların, bizlerin açlığını da yoksulluğunu da gidermesini beklemiyorum artık ! Beklediğim, hadi bizden geçti de, çocuklarımız, torunlarımız ne olacak ? Onlara neler çektirecekler ? İşte asıl korkum bu..."

Emeklinin feryadı, bize olduğu kadar, bu işin en tepedeki ismine de ulaşıyor ulaşmasına da... Denilene göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, emekliye, maaşlar arası makasın büyümemesi için yapılması istenen seyyanen zamma sıcak bakmamış hiç !

Ama sıcak baktıkları da yok değil, Şimşek'in...

Twitter'da paylaşmış bir tanesi...

"Daha bir kaç ay önce, Somali'ye 30 milyon dolar hibeye sıcak bakmış ! Suriyelilere yapılan 1 milyon eve sıcak bakmış ! Parası bizden 17 kat değerli olan Azerbeycan'a 250 milyon hibeye sıcak bakmış ! Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’de 'huzur hakkı' ücretlerinin yüzde 633 artışına sıcak bakmış ! Kamudaki israfa, lüks araçlara saraylara, yavru saraylara, kendi danışmanı dahil, '3,5,10' yerden alınan huzur ücretlerine, rektörlerin bile lüks villalarda oturduğu düzene sıcak bakmış ! Sermayenin, silinen 2,2 milyar vergi borcuna sıcak bakmış ! Cemaatlere ve vakıflara aktarilan kaynaklara, vergisiz saltanat sürmelerine sıcak bakmış..."

Ankara'dan bizleri yönetenler (!) ne sanıyor sahi ?

NE DERSEK O mu ? 

BİZ NE İSTERSEK O kısmı mı ?

ELDEKİYLE YETİNECEKSİN dayatması mı ?

Aslında haklılar...

Bunu en son, AK Parti’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın açık açık itiraf etmişti, EĞER MUHALİF BİRİNİ SEÇERSENİZ diyerek, bu mesajı kendi seçmenlerine hiç çekinmeden ileterek... 

"Cumhurbaşkanı'nın seçmiş olduğu bütün adaylar, kendi alanında uzman, çok deneyimli kişiler ! Bu kişilerin hazırlayacakları projeler ve bu projeleri yapan kişilerin arkasında hükümet var, devlet var ! Siz, istediğiniz kadar bir şeyler yapmaya gayret edin, eğer arkanızda bir devlet yoksa, bir güç yoksa, bunları yapmak konusunda başarıya ulaşma şansınız yoktur..."

Bu, "BENİ SEÇMEZSENİZ, DEVLETİ DE UNUTUN" demek !

Devleti yönetenlerin devleti sahiplenme şekli, giderek BENİM DEVLETİM formuna evriliyor, hatta o devleti elinde tutma hali de giderek tehlikeli bir rekabete ve HEDEF GÖSTERME şekline bürünüyor ! Eski İçişleri Bakanı / AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu'nun, ‘terör iltisaklı’ olduğu iddiasıyla, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 550 terörist var” sözleri gibi ! 

Dava sürecine yansımış bu sözler, bilmeyenlere... 

Soylu'nun, avukatı eliyle verdiği ifadesinde geçen kelimeleri iyi okuyun...

"Davalı Süleyman Soylu, vekilinden soruldu... Müvekkilim, İçişleri Bakanıdır... Hazırlanan rapor doğrultusunda, elindeki bilgileri; SİYASET YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜ ve DÜŞÜNCE / KANAAT AÇIKLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ kapsamında açıklamıştır, isim vermemiştir..."

Anlayacağınız, NE OLMUŞ Kİ, demiş avukatı !

DEDİK BİR ŞEYLER, diye de eklemiş adeta !

ABARTMAYIN, diyecekmiş de, durmuş !

Sözün özü, asıl konumuz emekliler değil, ama devleti yönetenlerin bizleri, bu ülkeyi yönetme (!) şekli... DEVLET BENİM, VE SADECE BENİM ARKAMDA diyecek hale gelmişlerin, karşısında duranları görme ve değerlendirme şekli !

Düşünün...

5 sene daha yetki verdiğiniz Ankara, bu !

Allah, hepimize sabır versin !