Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 65 defa okundu.

Sandıktan çıkamayanlar... Peki, çıkan Hikaye Mi?

Siyasi hayatının liderlik sürecini, ülke tarihinin en kötü ekonomik şartları içerisinde yapan, ama buna rağmen CHP'yi klasik yüzdesi dışına çıkartamayan, iktidar limanına yaklaştıramayan, kendi seçmenine dahi vaatlerini yeterince anlatamayan, Cumhurbaşkanı adayı olarak girdiği seçimi de beklemediği bir yenilgiyle noktalayan Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da NİYE açtığı çok tartışılan ofisinden 31 Mart sonuçlarını nasıl bir yüz ifadesiyle izledi, merak ediyorum doğrusu !

Tamam,

...partisi ve kazanımları için sevinmiştir, bu net !

Peki ya ona isyan bayrağı açıp, liderliği elinden alan Özgür Özel'in, şu ana kadar başarılamamışı başarmış bir lider olarak CHP'yi taşıdığı yüzde 37'lik orana ne demiştir ? Özel'in, onu ve politik kariyerini adeta içine mahkum eden, "CHP, yüzde 25'lik tavanı tuzla buz etmiştir...  1977'den beri ilk kez birinci partidir" deyişini nasıl karşılamıştır ? En çok da, Özel'in, MERKEZ SOL kimliği artık iyiden iyice oturan CHP'nin gelmiş geçmiş en başarılı lideri olarak anılmasına... Bu konuda konuşan bazı partililer, "...partinin başarısını sonuna kadar destekler, ama teslim ettiği liderliğin Özgür Özel isminde yükselen çıtasından rahatsız!" deyişinde duranlardanım açıkçası ! Zira bu defa ne GELEN GİDENİ arattı ne de GİDEN ARANDI ! Hatta durum öyle bir hale geldi ki, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara ofisinin bundan sonra işlevsiz kalacağı ve kapanacağı bile söylenmeye başlandı !

Haklısınız, her şeye rağmen TEBRİKLER demek düşüyor bize ama...

14 büyükşehiri kazanan CHP'nin Hatay'da halkla inatlaşması sonucunun, hesapta olmayan bir KAYIP yaratmasını da es geçmemek gerekiyor ! 31 Mart bilançosunun o çok konuşulan başarı hikayesi içinde, CHP'nin Hatay'daki en büyük seçmen deposu olan Samandağ, partiye sırtını dönerken, TİP adayını makam koltuğuna oturttu, ki en çok da bunu es geçmemek gerekiyor ! 

AKP Hatay teşkilatı içindeki siyasi hesaplaşmaların bir sonucu olarak aday olamadığı fısıldanan Hüseyin Yayman'ın yerine konan Adem Yeşildal destekli Mehmet Öntürk'ün zayıf bir tercih olmasına rağmen, CHP'nin HALKA RAĞMEN dayatılan adayı Lütfü Savaş karşısında ipi son anda göğüslemesi, biraz da bu yüzden şaşırtmadı, desek mi !? Diğer taraftan, Erdoğan'ın Hatay ziyaretindeki skandal seslenişine ve ağır deprem şartlarına rağmen, AKP'nin bu SON DAKİKA kazanımını, Lütfü Savaş tercihinde ısrar eden Özgür Özel'in eldeki hikayedeki en ciddi başarısızlığı olarak bir kenara koymak ve ciddi ciddi konuşmak da gerekiyor, ne dersiniz !? Bugün elde edilen kitlesel başarıya Hatay'ın eklenememesinin faturasında hem CHP Hatay teşkilatının hem de Lütfü Savaş karşısında gereksiz bir ceket ilikleme durumu yaşayan CHP Ankara'nın durması, düşünmesi gerekiyor, demek de...

Yine de eldeki çerçeveye giren son resimdeki bazı okumaları doğru yapmak da gerekiyor...

Nasıl mı ?

Bir kere, Ankara'da Mansur Yavaş karşısında adeta hezimete uğrayan Turgut Altınok'un başından YANLIŞ bir tercih olduğu, parti çevrelerinde bile çok konuşuldu Zira emlak zengini bir kimlikle sandığa giden, bu konudaki soruları bile net olarak cevaplayamayan Altınok, yoksulluğun markalaştığı, SU VE SİMİT hikayesiyle de alay konusu yapıldığı bir ülkede konulduğu noktadan öteye taşıyamadı, ne kendisini ne de adaylığını ! Tüm bunlar olurken, Ülkücü / Milliyetçi kimliğine rağmen gerçek anlamda SOSYAL BELEDİYECİLİK yaparak adeta SOL'a önderlik yapan Mansur Yavaş'ın sade, gösterişten uzak hizmet yarışını da, bana göre, istenen ve özlenen siyaset noktasında unutmamak gerekiyor, 31 Mart albümüne halk nezdinde eklenen en önemli fotoğraf karesi olarak hem de... İstanbul ise Ekrem İmamoğlu'nun 5 senelik İstanbul deneyimine karşın ortaya bir şeyler koyması beklenen, ama sahneye çıktığı her an sermayeden yiyen bir Murat Kurum'u izledi ! Erdoğan'ın elinden tutarak sahneye çıkarttığı Kurum ne kendi hayran kitlesini yaratabildi ne de Erdoğan'ın ona altın tepside sunduğu şahsi sermayesinin üzerine bir şeyler koyabildi ! Kimileri, DENEYİMSİZLİĞİNİN kurbanı oldu dese de, AKP'de uzun zamandır yaşanan ADAY ÇIKARTAMAMA hastalığının hala geçmediği, aksine, Ankara gibi İstanbul'da da bu durumun fazlasıyla devam ettiğini gösterdi !

En şaşırtıcı kayıplardan biri, bence, eski Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu oldu ! Komünist Başkan olarak anılan ve Anadolu kentlerinde çok sevilen Maçoğlu'nu popüler Kadıköy'e taşıyan TİP'in bu hamlesi elinde patladı...  Seçmenin sadece yüzde 10 gibi çok düşük bir kesiminin desteğini alan Maçoğlu, bu oranı ve ağır yenilgiyi nasıl karşıladı kısmında değilim aslında, ama Anadolu kentlerini bırakıp Kadıköy gibi popüler bir mekana neden transfer olmayı kabul ettiğindeyim !

Günün özetinde, bu seçimin en büyük mağlubunun AKP değil, ama YÜZYILIN LİDERİ olarak ilan ettiği Erdoğan'ın gölgesinden bir türlü çıkamayan MHP olduğunun altını çizelim mi ? İYİ Parti'de Meral Akşener'in artık iyiden iyiye tartışılan liderliğinin de yakında dönemde yeni kavgaları gündeme taşıyacağını da unutmadan tabi ! Yeniden Refah Partisi'nin, Necmettin Erbakan'ın siyasi mirası konusunda savaştığı Saadet Partisi'ne güçlü bir çelme attığını da ! 

Hepsi bir yana, 22 yıllık iktidarı içinde CHP'ye karşı ilk kez bu denli geriye düşen Erdoğan'ın yıpranmış liderlik ve siyaset anlayışı da 31 MART MAĞLUPLARI LİSTESİ içinde !

Anlayacağınız, AKP, devlet imkanlarını arkasına aldığı bir seçimde yaşadığı derin kayıpların analizini, CHP ise KAZANDIK AMA listesinin analizini iyi yapmak zorunda ! SOL'un, daha düne kadar yükselen yıldızı TİP'in ise neden kaybettiğini ve gerilediğini, tercih ettiği adaylar ve adresleri noktasında iyi sorgulaması gerekiyor !

Evet, konumuz, İĞNE ve ÇUVALDIZ !

Sandıktan çıkan yeni Türkiye hikayemiz !