Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 65 defa okundu.

NE Mİ YAPALIM Okulları Diyanet’e Bağlayalım

Aslında İran gibi bir sistemde yaşamak isteyen, devletin de toplumun da ekonominin de, aslında hayatlarımıza dair her şeyin de DİN ile çerçevelenmesini, İSLAM’ın da ANAYASA olması gerektiğini dile getiren, ama bunu şimdilik fısıldayan, uygulamada ise bu fısıltılarını icraata dökenlerin Türkiye’si, bugün içinde bulunduğumuz coğrafya !

Anlayacağınız,

…politize edilen İslam’ın ayak sesleri yok artık !

Açık açık bunu isteyenlerin BURADAYIM dediği bir zamandayız !

Son örneğimiz mi ?

Diyanet’in başındaki isim, Ali Erbaş ! 

İstanbul / Ümraniye Müftülüğü tarafından yapılan, Altınşehir Mahallesi’ndeki Hacı Reşit Kakı Camii'nin açılışına katılan Erbaş’ın tam olarak dediği mi ?

-

Camilerimizi, gençlerimizle ve çocuklarımızla süslemeyiz… Ellerinden tutup, onları camiye getirmeliyiz… EĞER OKULDAYSALAR, BU DOĞRU DEĞİL ! Ezan okunduğu ZAMAN gençlerimiz GİTSİN ! Cuma günleri 2 SAAT kadar izinleri var ! O yaşlarda alışsınlar ! Hocalarımız, bütün camilerde, namaz öncesi ve sonrası kuran, tefsir dersleri veriyor... Verilen emekler boşa gitmesin... 

Camilerimiz, sadece ezan okunup, namaz kılındıktan sonra kapısı kapanan yerler olmasın... 

İçini, okul haline getirelim…

-

Aslında asıl konumuza geçmeden, Ali Erbaş’a birkaç tavsiyemiz olsun mu ?

Hani madem, “Camilerimiz, sadece ezan okunup, namaz kılındıktan sonra kapısı kapanan yerler olmasın...” diyor, buna dair bir şeyler yapalım mı ? 

Mesela her caminin bir AŞ EVİ olsun !

Yoksulluğun bu kadar tavan yaptığı bir ülkede, camiler, bu kışın soğuğunda ısınamayan, barınamayan, köşe bucak sıcak bir yerler arayan garibanların bir TAS ÇORBA ile hayat buldukları bir çatı olsun ! Devletin bütçesinden her sene en büyük paylardan birini alan Diyanet’e bağlı camiler, yoksulluğun milyonlarına her daim kapısı açık adresler olsun ! Evi olan, ama bir kap yemeği bile yapamayacak kadar zor durumdakilere, karınlarını doyurabilecekleri açık bir masası olsun !

Bitmedi !

Evsizlere kışın barınak da olsun !

Sokakta yatan, dışarıda kalan, gidecek yeri kalmamışlara, her kış döneminde bir yatak açsın ! Bir battaniye versin ! Dışarıda kopan kıyamete, içeride yarattığı cennetle pansuman olsun ! Allah’ın evi olan camileri, sadece namaz kılınan, din öğretisi verilen yerler olmaktan çıkarıp, çaresizler için birer KUCAK yapsın ! Asıl ihtiyacı olanlara babalık yapsın ! Analık yapsın ! 

Aç olanın elinden tutsun, 7-24 !

Evsiz olanın elinden tutsun, 7-24 !

Olmaz mı ?

Olsun !

Ama bu olurken de,

… “Ezan okunduğunda, gençler okuldaysa, bu doğru değil” deyip de, Cami - Okul çatışması yaratmasın ! İslam inancında Allah’ın evi olan yerlerin karşısına okulları birer RAKİP gibi koymasın ! Politik olarak kullanılan dini değerleri, eğitim alan çocuklar için YA BEN YA O konumuna sokmasın ! Geleceklerini arayan çocukların elinden tutup da, onları oturdukları sıralarından kaldırmasın ! Bilimin aydınlığında sayfa sayfa dolan çocukları, DİN SİZE YETER başlığına davet etmesin !

Hayat denen bulmacanın bir parçası olsun, asıl resmi tamamlamak için orada olsun, ama BEN kavgası yapmasın !

Yine de merak ediyorum aslında !

Milli Eğitim Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı tüm bunları söylerken, NEREDE ?