NE İSTEDİLER DE VERMEDİK? Peki, Ne Istediler, Neler Verdiniz?

Ne diyorlardı, gidenin ardından ?

"Dön artık, bitsin bu sıla hasreti..."

Kimler diyordu ?

Gazeteci / televizyoncu kimlikliler, Ankara'daki siyasiler ve daha niceleri ! KANDIRILDIM hikayesine kadar sürdü o HASRET denen tek kişilik tiyatro ve PERDE dendiğinde de dağıldı herkes ! Daha düne kadar tüm salon alkışlarla inlerken, tek bir fısıltı dahi kalmadı, koca Türkiye'de !

Ve o KANDIRILDIM hikayesini tüm ülkeyle paylaşanlar, miting meydanlarında toplanan yüzbinlere, hayal kırıklıklarını anlatmaya başladılar bu defa ! Halbu ki, NE İSTEDİLER DE VERMEMİŞLERDİ ki !? NE İSTEDİLER DE ALAMADILAR ki !? Zaten karşılarında da NE İSTEDİLERSE onlara VERENLER yok muydu ?

Hatta dönemin Başbabakanı Recep Tayyip Erdoğan da 26-03-2014'te, Samsun mitingi sırasında bunu açık açık söylememiş miydi, HOCA EFENDİ dedikleri Fethullah Gülen'in “Bu uzun bize hainlik etti” sözleri üzerine...

Unutmadık !

"17 tane üniversite açmana müsaade ettiğimiz için mi hainlik ettik ? Bu kadar Milli Emlak’ın arazilerini size tahsis ettiğimiz için mi hainlik ettik ? Bu kadar okullar açtınız, size araziler tahsis ettiğimiz için mi hainlik ettik ? Dünyanın değişik yerlerindeki okullarınıza oralara seyahat ettiğimde devlet başkanlarına, oraların hükümet başkanlarına sizi refere ettiğimiz için mi hainlik ettik ?.."

Ve final...

"NE istediniz de alamadınız ?..."

Bugün, buna dair yazıyorum aslında... 

HOCA EFENDİ denilip de önünde ceket iliklenen bir imamın (!) peşinden giden koca koca siyasi aktörler, YEMİNLER ederek başladıkları devlet hizmetlerinde NE oldu da DEVLETE DAİR hemen HER ŞEYİ bu adamların hizmetine sundular ? Nasıl bir bağlılıktı ki aralarındaki, İTİRAZSIZ, istenen her şeye sahip olmalarını sağladılar ? 

Konu sadece GÜVEN miydi, yoksa bir paylaşım var mıydı ? 

Peki, paylaşılan neydi ?

Haklısınız,

...verilenleri soralım biz ! O "ne istediniz de alamadınız" ifadesindeki ucu çoooook açık 'VERME' eylemini soralım, verdikçe de 'ALANLARI' soralım, neyi NE kadar aldıklarını soralım 

!

Ya da neden aldıklarını...

Sebep;

Devletin bürokratik kadrolarını ele geçirmek mi ? Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yayılmak mı ? Emniyet'in polis kadrolarını cemaat yüzleriyle doldurmak mı ? Açılan dershaneler / üniversiteler kanalıyla, gençlerin beynini yıkamak mı ? Sahip olunan gazete ve televizyon kanalları eliyle, ülkede toplum mühendisliği için gereken demir ve çimentoyu sağlamak mı ? Bakanların katılımıyla düzenlenen Türkçe Olimpiyatları gibi etkinliklerle, ülkede GÜVEN tesis edip, KANDIRILDIM hikayesinin kurbanlarına yeni milyonlar katmak mı ? Açılması sağlanan ve açılış kurdelesini kesenlerin itibarlı referansıyla da büyüyen bir bankanın ülkeye yayılan şubeleriyle, sermayesini daha da güçlü kılmak mı ? Pensilvanya'daki merkezini ziyaret edip, onunla fotoğraf çektirmek için sıraya girenlerin verdiği mesajla, aslında ülkedeki hakim güç olduğunu ortaya koymak mı ? Ülkede belli yerlere gelebilmenin anahtarının HOCA EFENDİ denenle iyi geçinmek olduğu fikrini sağlamlaştırmak mı ?

Daha da garip olan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün o dönem hakkında hazırladığı bir rapor nedeniyle 21 Mart 1999'da Amerika'ya giden / kaçan HOCA EFENDİ denen imam (!) için neden sürekli DÖN çağrıları yapıldı, niye bu kadar özlendi, hatta ne oldu da "Biz, gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz'' denecek kadar o ÖZLEM kabardı !?

Sanırım, 'KANDIRILDIM' diyenlerin hayal kırıklığını arttıran şey de bu güven destekli SEVGİ (!) olmalı !

Nelere kadirmiş o SEVGİ (!), ki devleti yönetirken SEN DİLE BEN VEREYİM hale getirmiş herkesi !

Peki, tam olarak ne zaman fark etmişler KANDIRILDIKLARINI ? Devlete ait NELERİ vermişler, o fark edilen ana dek ? Kaç makama, kaç kadroya, ne kadar sermayeye, kaç ihaleye mal olmuş bu KANDIRILMIŞLIK ? Devlet içinde kendi devlet kadrolarını bu denli yayacak kadar hareket serbestisini onlara tanıyanlar, bu denli güçlenmesine izin verdiklerinden nasıl bir karşılık beklemişler ki, en sonunda gerçeği görüp KANDIRILDIK demişler ?

Hepsi bir tarafa, bence, asıl büyük hayal kırıklığı,

...CHP gibi ANA denen bir muhalefetin, bu soruları asla yeterince sormaması ! CEVAP VERMEDİLER diyerek geri çekilmesi ! Yaşanan bu en büyük Ankara depreminin enkazını kaldırırken (!), enkazın altında kalan devlet kurumlarının temizlik (!) çabasında (!) sadece tozu üfleyip, "BENDEN BU KADAR" demesi ! Siyasetin FETÖ ayağının izlerini beklendiği gibi takip etmemesi ! Bazılarının onlardan beklediği şeyi yapıp, ülkenin SUNİ gündem kalabalığı içinde kaybolup gitmesi ! KANDIRILDIM deyip yoluna devam edenlerin ülkesinde, cemaati kadroların dışında kalıp da kandırılan milyonların masumiyetinde ve zararında durmayıp, yaşanan adaletsizlikleri rafa kaldırması !

"Peki, ben ne yapabilirim" diyorsunuz muhtemelen !

UNUTMAYIN, 

...tek tavsiyem bu !