İsrail’in PKK’sı… Ankara’nın Hamas’ı…

Konu ne sahi ?

Biri için TERÖR anlamına gelen, diğeri için KAHRAMAN mı olmalı ? Birinde kan döken, masum insanların canını alan, ülkenin güvenliğini tehdit eden, diğeri için, topraklarının bağımsızlığı uğruna mücadele eden mi olmalı ?

Tamam da bu ayrıma kim karar veriyor ?

Düşünsenize,

…Paris’te, kentin en büyük meydanında, hükümetin de katıldığı devasa bir mitingde PKK için ÖZGÜRLÜK çağrıları yapıldığını ! Ya da New York’ta, yüz binlerin desteğinde atılan sloganlarla, hatta Amerikan Başkanının da katılımıyla, PKK liderlerine övgüler dizildiğini ve ARKANIZDAYIZ denildiğini ! Londra’da, resmi kurumsal bir organizasyonla, açılan pankartlarla, Abdullah Öcalan’ın kahramanlaştırıldığını ve hatta dünya ülkelerine de benzer yoldan ilerlemeleri yönde çağrı yapıldığını !

Haklısınız,

…kabus gibi !

Peki, Türkiye Cumhurbaşkanının da katılımıyla, iktidar partisinin organizasyonuyla İstanbul’da toplanan yüzbinlerle Hamas için verilen benzer mesajlar ve fotoğraf kareleri için diğerleri ne düşünmüştür ? Bir başka ülkede sivil hedeflere saldıran, hatta sivilleri kaçıran ve ülke güvenliğini tehdit eden silahlı bir gruba bir ülkenin devlet düzeyinde destek vermesi için ne düşünmüştür ?

Garip olan,

…terörden bu kadar çekmiş ve kurban vermiş biz gibi bir ülkenin bu tavrı alması !

Benim için Hamas da PKK da terör örgütü ! AKP / MHP yapısının tavrını o yüzden kabul etmiyorum ! Atatürk Cumhuriyeti’nin YURTTA SULH CİHANDA SULH ilkesini bu denli terk etmesini ise şiddetle reddediyorum ! 

Ama bu tabloda yine de tek bir şeyi, ama çok merak ediyorum… 

Erdoğan / Bahçeli Hükümetinin açık açık destek verdiği Hamas ve Gazze için, sahi bizim dışımızda hangi Ortadoğu ülkesinde benzer bir tavır alındı ? Riyad, miting düzenledi mi ? Kahire, benzer protesto gösterilerine Sisi düzeyinde destek verdi mi ? İsrail’le kanlı bıçaklı haldeki Tahran, Ankara’yı izledi mi ?

Cevap, HAYIR !

O zaman, bizdeki bu ADRENALİN nedir, konu Hamas olduğunda ?

Konu, KANDIRILDIK aşamasına mı gelmeli, anlamamız için ?

Ankara’da, iktidar kanadından bir tek siyasinin bile, Hamas’ın 7 Ekim’de neden İsrail’de sivil bir etkinliği bastığını sorguladığını duymayan ben, o KANDIRILDIK hikayesinin bir gün yeniden ısıtılıp önümüze konacağını söylesem, abartır mıyım ? 

Bunu niye mi söylüyorum ? 

Filistin’in asıl yönetimi ne Hamas ne de lideri İsmail Haniye değil, ondan ! Gazze yönetimini silah zoruyla asıl Filistin’den koparan ve kendi tekeline alan bu örgütün, yarattığı şiddet yoluyla burada yaşayan sivilleri bir KALKAN gibi kullandığına her defasında şahitlik ediyoruz, en çok da bundan !

Tabloya ekli sorular bu kadar netken,

…kendi hükümeti tarafından bile sahiplenilmeyen Hamas’ı ve liderlerini Ankara’nın bu denli koruması, savunması ve açık açık desteği, ne anlatmalı bizlere ?

Garip olan şu ki, SEZAR’DAN ÇOK SEZAR’CI halimizin son örneği olan Starbucks şubelerine sözlü ve fiziki saldırı hamlelerimizin bir tek örneğini bile hiçbir Ortadoğu ülkesinde izlemedik şu ana dek, ki bu dünya kahve zincirinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 1600 dolayında şubesi bulunuyor ! Daha da garip olanı, İsrail bağlantılı olmakla suçlanan bu kahve zincirinin asıl kontrol merkezi, Kuveyt !

Bilmeyenler için bir not daha ekleyelim…

Kabe’nin olduğu Mekke’de bugün 10 Starbucks şubesi faaliyette ve bizdekinin aksine hiç biri bugüne kadar saldırıya uğramadı !

Biraz düşünelim istiyorum…

En çok da şu garip ruh halimizi…

Çünkü yol haritamız, bize ait olmayanlarla dolu !