Dün, Mursi Için Yürüyenler… Bugün De Yürüdüler De…
Ankara’nın ağır toplarını sık sık meydanlarda görmeye alışacağız bu gidişle ! Benzer bir süreci, geçmişte, Mısır’da darbe yapan askerlerin görevden aldığı Muhammed Mursi yönetimi için de izlemiştik… Açıkçası o dönem de demokrasi için mi gösteri yapıp, açıklamaları ardı ardına sıralamıştık, yoksa derdimiz Müslüman Kardeşler etiketli Kahire yönetimi miydi, bilemiyorum ama…
Çabuk unuttuk !
Daha düne kadar, yan yana duran o 4 parmağın RABİA sloganlarını Ankara’nın resmi kurumsalı haline getirmiş bizler, bugün, uğruna göz yaşı döktüğümüz darbe kurbanlarının sorumluları ile beraberiz ! OLDU BİR KERE diyoruz ! HAYAT DEVAM EDİYOR diye ekliyoruz ! Hatta defterden sildiğimiz darbecilerle işbirliği alanlarına her gün yenilerini ekliyoruz !
Hayat, böyle bir şey mi ?
Sanırım…
Peki, bu defa NE olur ?
Mısır’ı unutmadığımdan belki, geçen gün bir protesto yürüyüşüne daha denk geldim… Milli İrade Platformu tarafından İstanbul’da düzenlenen Büyük Filistin Yürüyüşü’nü kastediyorum ! Hani, Cumhurbaşkanı / AKP lideri Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yan yana, en önde ilerlediği yürüyüş !
Sadece onlar mı ?
AKP’nin önemli isimlerinden, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop da…
Adlarını tek tek saymaya gerek duymadığım AKP’li Milletvekilleri de…
Gerçekleşen yürüyüşte, Filistin’e destek için taşınan Türkçe, Arapça ve İngilizce pankartları arkalarına alanların, daha düne kadar Mısır için yürümeleri, konuşmaları, destek açıklamaları geldi aklıma ! Hatta 2014 Ağustosu’nda İstanbul’da bu amaçla düzenlenen bir açık hava toplantısına, Mursi döneminin Milli Güvenlik Komitesi Genel Başkanı Rıza Fehmi’nin dahi katıldığı anları unutmuyorum ! Aynı günün konuşmacıları arasında yer alan, Mısır Devrim Konseyi Başkanı Maha Azzam’ın, “Türkiye halkıyla bizim davamız birdir” deyişini de hatırladıklarım arasına ekliyorum ! Hatta o gün kendi partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Erdoğan’ın, “Bugün, 14 Ağustos ! Aynı zamanda Rabia günü ! Mısır’da darbeye karşı çıkanların kahramanca mücadelesinin günü ! Mısır’da demokrasinin katledilmesine karşı çıkan tek ülke, Türkiye” deyişinde durup, BUGÜN NE DEĞİŞTİ diyorum kendi kendime !
Sahi, Mısır’da ne değişti de Ankara bu kadar değişti !?
Ne oldu da darbeye kahramanca karşı çıkanları savunma işine son verildi, hatta Erdoğan’ın ardından konuşan dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, Kahire’yi işaret ederken ifade ettiği o, “Bir ihtilal, darbe yönetimi vardır ve bizim şu andaki politikamız bellidir” kelimeleri rafa kaldırıldı !?
Bugün Ankara’nın bu denli değişimine, geçmişte sokakları aynı Ankara ile beraber protesto gösterileriyle dolduranlar NİYE tepki vermiyor, aslında en çok da bundayım, biliyor musunuz !
Bizler, bu konuda yazıp çizenleriz, eleştirenleriz, gördüklerimizi paylaşanlarız da, onlar NE ?
Onları susturan NE ?
Tepkisiz kalmalarına sebep olan şey NE ?
Belki de onları korkutandan bahsetmek gerek !
Sahi, dünün cesurca atılan sloganlarına ev sahipliği yapmış kelimeleri bu denli içine kaçıran, hatta en derine gömenler, bugün onları yarı yolda bırakıp da Kahire’nin darbecileriyle kol kola girenlere NE OLDU da tepki vermiyor ?
Haklısınız…
Konumuz Hamas’tı, Filistin’di, İsrail’di, yaşanan çatışmalardı, ölen masumlardı, şiddetlenen çatışmalardı ama !
Bugün aynı yürüyüşleri Filistin (!) için yapanların benzer bir terk edişi bu defa NE ZAMAN yapacağını sorguluyorum aslında ! Atılan sloganlar ne kadar güçlü olursa olsun, aslında inanılan (!) her şeyden NE KADAR da çabuk vazgeçebildiğimizin altını çizmeye çalışıyorum !
İNANDIĞIN KADAR VARSIN, İNANDIĞIN KADARINI YAŞARSIN diyen biri olarak da bu kadar DÖNEMLİK yaşamayın diyorum en çok da !
Düşünün de istiyorum tabi…
Dünden bugüne yürüyenleri…
Yürüyenlerin unutulan sloganlarını…
Rüzgâra karışan davaları, öfkeleri, kavgaları…
O davalara, öfkelere, kavgalara bizleri davet edenleri…
Ardından da yanımızdan sessizce uzaklaşıp gidenleri !
