Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 1051 defa okundu.

Dindar Nesil Aşkından... Milli Bilinç Sahiplerine...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni (!) müfredat (!) programı (!) taslağını okurken, özellikle bir şey dikkatimi çekti !

Öğretim porgramlarının ortak metninde, "milli bilince sahip şahsiyetlerden oluşan bir toplum oluşturma" gibi bir hedef var ! MİLLİ BİLİNÇ derken, Türkiye Cumhuriyeti tarihini kastetmiyorlar sanırım !  Vahdettin ağırlıklı OSMANLI modamız burada da hakim olmalı olmasına da ! Bu, tüm okulları İMAM HATİP yaparak DİNDAR NESİL yarattığını sanmak gibi bir şey sanırım !

Sahi,

Yapabildik mi ?

Dindar olabildik mi ?

Peki ya ahlaklı bir toplum !

Bu soruların muhatabı olan AKP / MHP cephesinin, hazırladıkları taslağın başlığını "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak seçmesi çok şaşırtıcı değil ! Bugünün Türkiye'sinde, EĞİTİM değil de MAARİF demenin ideolojik bir karşılığı var, ki bizler aslında tam da bu noktadayız...

Eğitime bile kendi dini ve milliyetçi yaklaşımlarını empoze edenlere hatırlatalım mı ?

DİNDAR bir nesil istiyorsanız, YOL bu değil !

AHLAKLI bir toplum istiyorsanız, YOL bu da değil !

Niye mi ?

Bakın mesela, taslak içinde,

...duyarlılık, vatanseverlik, sabır, mütevazılık, özgürlük gibi değerlerin, öğretim programları içinde işlenmesiyle, öğrencilerin, içsel ahenge sahip huzurlu insanlar olması ve daha geniş alanda da huzurlu aile ve toplum yapısına ulaşılması, hedefler arasında sayılmış !

Anlamadığım, topluma MÜTEVAZİLİĞİ ya da VATANSEVERLİĞİ bir DEĞER olarak vermek isteyen de sizsiniz, ama İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ diyen de ! Cuma Namazı'na yüzlerce koruma ve araç kalabalığı eşliğinde gidenler de sizlersiniz, Bakan olup da kendi şirketinden aynı Bakanlığa mal satanlar da ! Kamuda tasarruf yapmayan ve en lüks araçlara binenler, hatta saray görkeminde külliye inşa edip, buna Marmaris ve Ahlat'ı da dahil edenler de sizlersiniz, aynı saray görünümlü külliyenin mutfağından AÇLIK ve YOKSULLUK sınırı altına mahkum edilenlere PORSİYON KÜÇÜLTÜN diyenler de ! ÖZGÜRLÜK de demişsiniz ya ! Merak ettim, olmayan bir şeyi NASIL vereceksiniz ? ÖZGÜR olması gereken 1 Mayıs'ın meydanını kapatan, o kapalı hali kabul etmeyen Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını dahi dinlemeyenler de sizlersiniz, kendi emeklisine 5 bin TL ikramiyesini bile ÇALIŞIYOR / ÇALIŞMIYOR tasnifiyle verenler de ! Niye çalıştıklarını bile sorgulamayanlar da ! Hatta onların bu halinden utanmayanlar da !

Çocuklara ÖRNEK mi olmak istiyorsunuz ?

Bence bu örnek olma haline kendinizden başlayın !

Yönettiğiniz toplumdan kopuk rahatlığınızla en çok da !

Çünkü geçim derdine düşmüş anne babaların çocukları da aynı gelir adaletsizliği altında eziliyor, yönettiğiniz bu ülkede... Cebine harçlık bile koyamayan çocuklar, yetersiz besleniyor ! Eğitim dışında kalan çocuk sayısı arttıkça da çocuk işçiliği denen köleliğin uygulama alanı genişliyor ! Aileleri baskı altına alan şey sadece bu da değil ! İhtiyaçlarını, velilerin onlara yapacağı yardıma bağlayan okullar yüzünden, ortada bir de 'ihtiyaç maddeleri' listesi adı altında bir şey var ! A4 kağıdı, kağıt havlu, sıvı sabun, tuvalet kağıdı gibi, aklınıza gelebilecek bir çok şey için de veliler ellerini boş ceplerine atmak zorunda kalıyor, yaratığınız bu düzen içinde ! 

Sosyal yardımlarla okula gidebilen çocukları mı ?

Unutmadık... 

Ankara'dakilere, kendi rakamlarını hatırlatalım !

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2024 Yılı Bütçe Teklifi'nde, Sosyal ve Ekonomik Destek kapsamındaki çocuk sayısında artış yaşanacağı öngörülmüş, hatta Bakanlığın, önümüzdeki üç yıla ilişkin tahmini de şöyle olmuş:

2024: 170 bin çocuk

2025: 200 bin çocuk

2026: 210 bin çocuk

Açık açık, yönettiği toplumun yoksulluğunun fotoğrafını çeken Ankara, bu şartlarda yaşayanlara nasıl bir MÜTEVAZİLİK tavsiye ediyor, çooook merak ediyorum ! Yönettiği yoksulluğun önemli bir parçası olan emeklilere SU VE SİMİT SATSINLAR diyecek kadar mütevazi (!) bir duruş sergileyen aynı Ankara'nın, tavsiye ettiklerine inat yaşadığı DEVLET DESTEKLİ lüks hayatların içinden hangi ara çıkacağını da !

Haklısınız,

...açlık ve yoksuluk sınırı altında yaşamaya mahkum edilenlere, cemaati yapılar eliyle "SİZ FAKİRLER, ZENGİNLERDEN 500 SENE ÖNCE CENNETE GİRECEKSİNİZ" diyerek, eldekinden şikayet etmemeyi öğreten TOKLARIN ülkesinde,

ÇIKMAZLAR !

O lüks hayatların içinden çıkmazlar !