CHP'deki HAİNLER! Hatay'ın Mesajındakiler!
31 Mart yerel seçimleri öncesi, "Lütfü Savaş'la bu seçimi kazanırız, kazanamazsak istifa ederim" diyen CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki'ye, Türkiye siyasetinde çok işlemeyen İSTİFA mekanizmasını işler hale getirdiği için teşekkürler ! İstifa etmiş, ama ETMEMEK için kırk dereden su getirmemiş... KAYBETTİK AMA diye başlayan cümlelerle kendini aklamaya çalışmamış ! Her şeye rağmen alınan oy oranı için yaldızlı bir BAŞARI hikayesi yazmaya kalkmamış !
Ama,
....öyle şeyler söylemiş ki, İSTİFA EDİYORUM AMA diye başlayan uzunca bir hikayenin içerisine çoook gereksiz çoook şey sığdırmış, en çok da HAİNLER listesi başlığında, parti aleyhine çalışanlar noktasında !
Suçlananlar listesinin en başında, Hatay Valiliği gibi kurumsal bir kimliğin başında oturan Vali Mustafa Masatlı da var ama, şu ana kadar ne bir cevap verdi, ne de kendisine yöneltilen suçlamaları inkar etti ! Deprem sorumlularının araştırılması başlığında, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kamu görevlileri başlığındaki soruşturma talebine haftalardır cevap vermeyen de aynı Masatlı ! Bu konuda bana konuşan Abdullah Gül tarafından takip edilen sürece dair, SİYASİ BASKI altında denilerek, aslında farklı bir çerçeve içerisine yerleştirilen de aynı Masatlı ! Sanırım şu an en büyük şansı, depremin ardından onu bu tür başlıklarda baskılayacak ve cevaba zorlayacak bir yerel basının olmaması, ona bu soruları ısrarla soracakların azalmış olması !
Haklısınız, Hakan Tiryaki devam etsin, Vali'nin de dahil olduğu SUÇLANANLAR listesini açıklasın...
İşte o sözler:
"Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız ve adayımız Doç. Dr. Lütfü Savaş'ın; parti kadrolarında yer alan yöneticilerin ALEYHTE çalışmalarına, GİZLİ ittifaklara, ÇIKAR gruplarına, bürokrasinin ve özellikle Hatay Valisi'nin, Bakanların Hatay geneli siyasi çalışmalarına ve birçok hukuksuz, şaibeli durum ve hilelere rağmen, 1 milyon seçmeni olan kadim kentimizde, seçimi sadece 2500 oy farkla kaybetmiş bulunmaktayız..."
KAYBETTİK demişsiniz de Sevgili Tiryaki, ama konuyu da garip bir ALACAKARANLIK kuşağına çevirmenin bir anlamı yoktu, ki bizim böyle üstü ÖRTÜLÜ suçlamalara ihtiyacımız da yoktu ! Madem kendi partiniz içinde KAYBETMENİZ için çalışanlar vardı, bir bakıma HAİNLER, onlar KİMLERDİ, bunu söyleyin ! İsim verin ! Çünkü tüm parti teşkilatını da canla başla çalışanlarını da TÖHMET altında bırakıyorsunuz ! GİZLİ ittifaklara dahil olanları organize eden isimleri söyleyin mesela ! ALEYHTE çalışanları bir araya getirenler kimlerdi, bunu da ! Sizlerin kaybetmeniz üzerine KAR / ZARAR hesabı yapanları en çok da !
Madem söylemeyecektiniz,
..sadece İSTİFA etseydiniz !
Madem söylemeyecektiniz,
...suyu bulandırmasaydınız !
Madem söylemeyecektiniz,
...sadece sussaydınız !
Madem söylemeyecektiniz,
...partililerinizi töhmet altında bırakmasaydınız !
Madem durum bu; Hatay'ın CHP İl Teşkilatı'na, İlçe Teşkilatlarına, sahada çalışanları koordine eden üst düzey görevlilere, ama en çok da bu kentin Ankara'da temsilciliğini yapan Nermin Yıldırım Kara'ya, Mehmet Güzelmansur'a ve Servet Mullaoğlu'na sorayım ! Bu AĞIR suçlamaları hanginiz cevaplayacaksınız ? Parti KAYBETSİN diye çalışanları hanginiz afişe edecek ? Kaybedilsin diye çalışan ÇIKAR gruplarını hangi biriniz aydınlığa çıkaracak ? Yoksa siz de mi susacaksınız ? Birbirinize bakıp, BEN KONUŞMAM mı diyeceksiniz ?
Siyasetin gündem çöplüğü içinde BU DA UNUTULUR NASILSA diye umacaksınız belki de !
Anlayacağınız,
İSTİFA tamam, ama ötesi OLMADI, Hakan Tiryaki !
Kendi partinizi bu şekilde töhmet altında bırakmanız, OLMADI !
Siyaseten örnek gösterilecek bir adımı bu şekilde gölgelemeniz, OLMADI !
Kaybedilen bir seçimin faturasını ACABA KİM sorularına mahkum etmeniz, OLMADI !
