Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 444 defa okundu.

BÜYÜK ülke Olmak, Sahi… NE DEMEK ?

Bugün, benim listemdeyiz ! Yaşadığım ülkenin BÜYÜK halinin ne kadar büyük olduğunu sorgulayan sorularım var bu listede ! Katıldıklarınızın yanına bir ÇENTİK atın, ardından da BENİM LİSTEM deyin… 

Ama önce, ben !

BÜYÜK ülke olmak, sahi…

Her sene binlerce hektarlık yeşil alanın yok olmasına neden olan orman yangınlarıyla mücadeleni, başka ülkelerden kiraladığın uçaklarla yapmak mı ?

Depremde yıkılan kentlerin insanlarına, kendi evlerini yapma karşılığında, onları devlete borçlandırmak mı ?

Yönettiği insanlara ha bire PORSİYON KÜÇÜLT / TASARRUF YAP diyenlerin ülkesinde, kola milyonluk saat ya da çanta takmak mı ?

Ankara’nın Çankaya’sını ODA sayısı açısından UFAK görüp, BİZE 1000 ODALI BİR KÜLLİYE GEREK demek mi ?

Allah’ın evine, yüzlerce koruma, bir o kadar da araba eşliğinde gidip namaz kılmak, hatta namazın ardından siyasi söylemlerini orada yapmak mı ?

Bir darbe girişiminin karanlık hikayesine başlık olması gereken o NE İSTEDİLERSE VERDİM’i diyenler alelacele temizlenip, hayatlarına da kaldıkları yerden devam ederken, onlar kadar VERMEYENLERİ suçlu ve işbirlikçi ilan etmek mi ?

Ülkeyi yönetenlerin, kendi ülkesinin çatısını oluşturan Anayasa hakkında konuşurken, ALINAN KARARLARI KABUL ETMİYORUM, SAYGI DA DUYMUYORUM deme cüretini kendinde bulmasını sıradanlaştırmak mı ?

Depremin Hatay’ında, geride kalan 6 ayda hala elle tutulur bir şeyler yapılmamasına rağmen, durumu kadere ve Allah’a yükleme kolaylığına kaçmak mı ?

Ülke, bir cemaat yapılanmasının güç ve iktidar açlığında yüzlerce insanını kaybetmişken, benzer cemaati yapıların ülkenin başkentinde istediği gibi cirit atmasına izin vermek mi ?

6 Şubat’taki depremlerin ardından bugün hala çadırlarda kalan insanların olduğu bir ülkede, kış öncesi kalıcı konutlara girmesi gerekenleri koca bir sorun yumağı içinde bekletmek mi ?

Binlerce insanı ölen, on binlercesi yaralanan, bir o kadar da binası yerle bir olan, hastaneleri dahi çalışamaz hale gelen depremin kentinde (Hatay), kentin Valisinin ve İl Sağlık Müdürünün, seçimlerde aday olabilmek için makamlarını ve sorumluluklarını üstlendiklerini bu kadar KOLAY, hatta UTANMADAN / ÇEKİNMEDEN terk etmesini onaylamak mı ?

Soma madenlerinden 6 Şubat depremlerine, ÖLÜMÜ kutsallaştıran, yaşamı ise ikinci plana atanların, kaldıkları yerden devam etmesine destek vermek mi ?

Ülkesinin milyonlarca emeklisi açlık ve yoksulluk sınırı altında ay sonu hesabı yapıp, geçim derdinin nefessizliğinde yaşam savaşı verirken, Ankara’dan ülkeyi yönetenlerin, kendi emekli maaşlarına ZAM yapmasını normalleştirmek mi ?

“Ne, nasıl, ne şekilde olursan ol” diyenlerin, devleti yönetenler nazarında EŞİT birer vatandaş olmak için verdiği savaşların mağlubiyetinde ötekileştirilmelerini kabul etmek mi ?

Adaleti, BENDENSİN ya da ONDANSIN diyerek bölüştürmek mi ?

Gençleri boğan sınav merkezli eğitim sisteminde, elde edilen başarıları mülakat odalarında sıfırlamak mı ?

Ülkenin farklı yerlerinde oturan, yaşadıkları adaletsizliği ve kayıpları protesto eden anneleri, çocukları ve yakınları noktasında biriktirdikleri acıları bakımından tasnif etmek mi ?

Ağacı, ormanı için mücadele etmek zorunda bırakılanları, maden işletmelerinin iş makinelerine karşı verdikleri mücadelede biber gazıyla durdurmak mı ?

AFEDERSİN ERMENİ DEDİLER’den SÜRTÜK’e, herkese her şeyi söyleyebileceğini sananların, diğerlerine ha bire SUS işareti yapmasına izin vermek mi ?

Dini, gönüllerin birleştiği camilerden siyasetin miting meydanlarına taşımak mı ?

Demokrasinin, KONUŞAN insanların ÖZGÜRLÜK ülkesi olduğunu unutmak mı ?

Haklısınız, BÜYÜK ÜLKE olmak çooook zor ve evet, söylenecek daha çoook şey var ! Mesela, YERLİ ve MİLLİ denilerek tüm ülkeye reklamı yapılan, hatta bir ülkenin veliaht prensine dahi hediye edilen bir arabanın, ülkeyi yönetenlerin garajına bile girememesi gibi !

Bu, benim listem…

Farkındalıklarım… 

Aslında, fark ettikçe de KENDİMİ ve GERÇEĞİMİ bulmama yardım edenler… 

Bu kadar yanlışın orta yerinde KENDİ olabilmek zor, biliyorum, ama deneyin de istiyorum… Kendinizden de yaşadığınız gerçeklerden de uzaklaşmayın en çok da !