Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 190 defa okundu.

Bugün 14 Mayıs Olsa… OYUMUN RENGİ Mİ?

Uzun zaman oldu yazmayalı ama…

Değiştik mi ?

Bakalım mı ?

Mesela,

Siyasetin +18 hali değişti mi ?

Ankara’nın küfürlü hali değişti mi ?

Cemaatlerin iktidar savaşı değişti mi ?

Halk Meclisi’nin kavgalı hali değişti mi ?

Miting meydanlarının vaatleri değişti mi ?

Deprem kentlerinin çaresizliği değişti mi ?

Çadır satanların yüzsüzlüğü değişti mi ?

Vatandaşın yoksulluğu değişti mi ?

Gelecek kaygılarımız değişti mi ?

Paranın alım gücü değişti mi ?

Geçim derdimiz değişti mi ?

Haklısınız…

Değişmedi, değişmedik, değişmeyeceğiz !

Peki, ne yapacağız ?

Dinin politik bir değer haline geldiği, cami avlularında siyasi toplantıların yapıldığı, 15 Temmuz’da yaşananlara rağmen farklı farklı cemaat ve tarikatların Atatürk Cumhuriyeti’nin başkentinde iktidar ortağı olabilmek için savaş verdiği, miting meydanlarında bile kadınla erkeğin duracağı noktaların ayrıldığı, yapılan her ölümcül hatada bile KANDIRILDIK kelimesiyle aklanılabildiği, vatandaşın sofrasına koyduğu tek tencerenin bile zor kaynadığı, fiyatları her geçen gün daha da artan etin ve peynirin artık yanına bile yaklaşılamadığı, mülakat sistemiyle hakkın yenilip ‘belki bir daha ki seneye’ denilebildiği, her türlü yolsuzluğun halının altına süpürüldüğü, anayasal bir hak olan protesto özgürlüğünün ters kelepçeyle cevap bulduğu, eleştiri hakkının HAKARET suçlamasıyla susturulduğu, afetin orta yerinde Kızılay’ın çadırlarını satanların İSTİFA mekanizmasının dahi yanından geçmediği, Bakanlık yaptığı dönemde kendi şirketi üzerinden kendi Bakanlığına mal sattığı ortaya çıktığı halde kaldığı yerden hayata devam edenlerin olduğu, “porsiyonlarınızı küçültün” diyenlerin yönettiği ülkede halkın yoksulluk ve açlık sınırının altında nefes alıp verdiği, kola takılan yüz binlerce liralık çantaların / saatlerin hesabının dahi sorulamadığı, yandaş televizyonların / gazetelerin iktidar tarafından fonlandığı, muhalif diye tabir edilen gazetecilerin kelimeleri noktasında gözaltına alındığı / tutuklandığı, bir dönemin HOCA EFENDİSİ olan FETÖ gerçeğinin siyasi ayağı noktasında bir türlü sorgulanamadığı, kendi ülkesinden umudunu kesmiş okumuş gençliğin / meslek sahiplerinin başka ülkelerde gelecek kaygısına düştüğü, Milletvekilliğinin KIYAK EMEKLİLİKLE meslek haline getirildiği, 23 Nisan’da çocuklarla bir araya gelenlerin burada bile siyaset kavgalarına bir nokta koyamadığı, 6 Şubat depremlerinde evlerini kaybedenlere kendi evlerini satma fikrini hiç utanmadan sunanların yönetici koltuklarında oturduğu, imar affı ile gelinen noktada hala aynı yolu izleyenlerin elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaştığı, deprem kentlerinde bugün bile yaşanan yoğun hırsızlık olaylarının önüne bir türlü geçilemediği, geride bıraktıkları evlerini / işyerlerini devlete emanet edenlerin yaşadığı hayal kırıklığının günbegün arttığı, deprem kentlerinden göç eden yüzbinlerin kaldığı yurtlarda / otellerde yaşanabilecek tahliyelerin yarattığı korkunun nasıl giderileceğinin bir türlü bilinmediği 

…bir ülkede, sahi ne yapacağız ?

Cepteki o tek bir OY’u 14 Mayıs’ta sandığa atarken nasıl karar vereceğiz ?

Cevap mı ?

15 Mayıs sabahı nasıl bir Türkiye’de uyanmak istiyorsak, o yönde karar vereceğiz !

Ben mi ?

Demokratik, özgür, insan haklarına saygılı, adil, laik, etik, yeniden umut edebilen, insanını korkutmayan bir ülke hayalim var ! Dini yeniden insanların kalplerine koyan, ama politika sahnesinden indiren bir ülke hayalim var ! Cemaatlerin ve tarikatların cirit atmadığı bir ülke hayalim var ! FETÖ’nün siyasi ayağının Meclis eliyle araştırıldığı ve işbirlikçilerinin yargılandığı bir hayalim var ! Sınavlarda başaranların politik kaygılarla mülakatlarda elenmediği bir ülke hayalim var ! Adaletin mülkün temeline hapsedilmediği, ama hayata da katıldığı bir ülke hayalim var !

Evet,

…çok hayalim var !

Ama tek bir de OY’um var !

O yüzden düşünün, çok iyi düşünün !