Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 868 defa okundu.

Ben De Gidiyorum… Bir Gün Döneceğim Ama!

“Onlar,

…hepimizin değil, ama kendilerinin rahatça yaşayabileceği bir ülke inşa ediyorlar ! 

Çocuklarım, başarıyla bitirdikleri üniversiteleri ardından, çalışmak istedikleri devlet kurumu tarafından düzenlenen mülakatları bir türlü geçemediler ! Eğitimlerini başarıyla bitiren bu gençler, bilgilerini değil, ama ideolojik yapılarını ölçen soru sahiplerinden ne yaptılarsa onay alamadılar !

Böyle böyle koca 1 sene geçti…

Ardından bir 1 sene daha…

1 sene daha…

Artık ne itiraz edebiliyorum gitme sebeplerine ne de GİTME KAL diyebiliyorum… Bu sene, oğlum gidiyor Kanada’ya… Gelecek sene de kızım ! Belki ardından hepimiz ! Şu bir gerçek ki, ne mesleki ne ekonomik olarak rahatız artık… Yarın ne olacağımızı bile bilmiyoruz… Bu da korkutuyor… Çocuklar ASLA bir daha dönmeyeceklerini söylese de, eşimle ben bir gün geriye döneceğimizi çok iyi biliyoruz… Kalbimi zorlasam da, onu başka bir ülkeye götüremeyecek kadar bağlıyım bu topraklara… Bizi bu terk edişe zorlayanlar utansın, diyeceğim ama ! Utanırlar mı ?”

Bugünün köşesine bir mesajla başlayalım istedim…

Haklısınız,

…son yıllarda Türkiye’yi terk eden koca bir kalabalık var ! Sanmayın ki her şey ekonomik ya da mesleki, ama bazen etnik ve milliyetten kaynaklı sebepler de o korku listesinin baş tarafına yerleşiveriyor !

Nasıl mı ?

O zaman gelsin, GİDENLERE dair ikinci mesajımız…

“Türkiyeli Yahudi olmak da Türkiyeli Musevi olmak da zor iş ! Hele ki son savaşın etkisiyle yükselen Yahudi ve İsrail karşıtlığının bizlere olan bakışı bu denli değiştirdiğine bir kez daha şahitlik ederken… Bunları yazarken, bir şey okudum, ki o kadar doğru ki yapılan tespit ! Diyor ki orada: Savaşın ilk kayıplarından birinin vicdan olduğunu gördük… Hamas’ın katlettiği gençlere ağlayanlar, İsrail bombardımanında can veren çocukları görmezden geldi ! Ölen Filistinliler için namaz kılanlar, çocukları öldürülen İsrailli ana babaların feryadına kulak tıkadı ! Oysa gözyaşının rengi yok ve bizim, herkesin acısına ortak olabilecek kadar gözyaşımız var…

Haklı…

Çok haklı…

Herkesin acısına ortak olabilecek kadar gözyaşımız var hâlbuki… Bu toprakların çocuklarıyız hepimiz… Kaderimiz bu topraklarda örülmüş, ilmek ilmek ! Ama buna rağmen bu toprakların radikalleri yine sahnede ve bizler yine hedefteyiz…

O yazıda bir tespit daha vardı…

Diyor ki o tespitte: Düşünce kalıpları yine kutuplaşmayı besliyor… Anti-semit görünme endişesi, İsrail’in haksız olduğunu düşünenlerin bile dilini bağlıyor ! Buna karşılık, Hamas saldırısının vahşetini gören birçok Müslüman da İsrail yanlısı görünmemek uğruna susmayı tercih ediyor ! Bu yaklaşım, iki tarafta da radikalleri besliyor…

Her defasında onların kazandığını görmek beni değil ama, çocuklarımı da torunlarımı da korkutuyor… Daha düne kadar bu ülkenin eşit / ortak vatandaşı olan bizler, birden bire İSTENMEYEN, hatta ÖTEKİ oluveriyoruz ! Oysa ki ÖTEKİ olmamak için çok bedel ödedik bizler de ! Keşke, o sahne almaya çalışan radikal söylemleri, başkentimizde oturan devletimizin büyükleri sustursaydı da, bizler de GİTMEMEK için direnebilseydik !

Nasıl mı hissediyorum ?

Kopan bir tespihin taneleri gibiyiz, savruluyoruz her bir tarafa… Birbirimizi eksiltmekten vazgeçsek mi artık, toplasak mı dağılan yerlerimizi ?”

Ne dersiniz, hepimiz az biraz kötüyüz galiba, hatta çok da iyi hissetmiyoruz…

Hak ettiğimizden daha azına razı olmamız isteniyor, yaşamamız için ama…

Biz, fazlası için de çok çalışmadık mı ?

Herkes kadar emek vermedik mi ?

Ter ve göz yaşı akıtmadık mı ?

Sadece fikirleri, hayat görüşleri, inanç şekilleri sizden farklı diye ÖTEKİ ilan edemezsiniz kimseyi, GİT diyemezsiniz ! 

Az biraz samimiyet o yüzden, diyeceğim de…

Aslında sorun, İKİYÜZLÜ oluşumuz !

Aynur Doğan, Niyazi Koyuncu, Metin-Kemal Kahraman, Apolas Lermi, Leman Sam, Melek Mosso, Mabel Matiz, Gökçe, Gülşen gibi isimlerin, fikirleri ve hayat görüşleri yüzünden kendi ülkelerinde konserleri resmi kurumsallar tarafından iptal edilirken, İsrail-Hamas çatışması için attığı Filistin’e destek mesajları yüzünden İsviçre konserleri iptal olan Fazıl Say’ın savunma avukatlığına soyunursanız, vicdanen ÇIPLAK kalırsınız, ki KRALIN hepten ÇIPLAK olduğu bir memleket gerçeğinde bu da çok dikkat çekmeyecektir, bu konuda da haklısınız !

Siz SİZ olun, yine de düşünün…

Gideni, gitmek zorunda bırakılanı…

Adaleti, mülkün temelinde unutulanı…