Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 110 defa okundu.

Afetin Gölgesinde… İLANSIZ Bir AFET !

Hatay için, bu kentin, iktidarda olmayan Partilerin Milletvekilleri ve sivil toplum örgütleri tarafından sık sık dile getirilen, gündeme taşınan, acilen konuşulup karara bağlanması gerektiğinin altı çizilen bir konu, AFET BÖLGESİ ilanı !

Haklısınız,

…olmuyor !

Bu kentin AKP’li ve MHP’li Milletvekilleri de aynı talebi dile getirmedikçe, olmuyor ! 

Peki, onları durduran nedir ? 

Afetin afetini yaşayanlar için muhalefet (!) Milletvekilleriyle aynı safta durmayı engelleyen şey nedir ? 

Tam da bu noktada, bir diyendeyim…

-

Sahi, 

…sağlık hizmetlerinin, böylesi bir afet ilanı sonrası tümüyle ücretsiz olarak verilmesi, kötü mü olurdu ? Zor şartlarda görevleri başında olan kamu personeline düzenli olarak yolluk, avans ve harcırah ödemesi yapılsa, bu, çarkların yeniden dönmesi için uygun olmaz mıydı ? Böylesi bir ilanın ardından, bölgedeki insanların psikolojik ve sosyolojik tedavisi için psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları görevlendirilse, bedenleri kadar ruhları da yara bere içinde olanların pansumanları daha iyi yapılmaz mıydı ? Hepimizin sık sık ve de en fazla dile getirdiği maddi kayıpların devlet tarafından karşılanacağı adil bir ortam yaratılamaz mıydı ? Hasar gören binaların yerine yenileri yapılana kadar geçecek olan süreçte, devlet tarafından yeni ev tahsis edilmesi sağlansa, bu durum, devletin babalık / analık rolüne daha yakışır bir tablo ortaya çıkartmaz mıydı ? Peki ya depremin neredeyse üretimlerini noktaladığı esnaflar için faizsiz kredi imkanı sunulsa, onlara yeniden nefes alma fırsatı verilse, bu topraklar daha hızlı bir şekilde ayağa kalkmaz mıydı ? Bankalara olan borçlarını Ağustos ayı itibariyle ödemek zorunda kalacak olan yüz binler için bu durumu ertelemek, daha insani bir tercih olmaz mıydı ? 

Koca bir ömür harcayarak inşa ettiğimiz hayatlarımızı sığdırdığımız, depremde kaybettiğimiz evlerimizi yeniden yapma sözü veren, ama bunu da bizleri bir ömür borçlandırarak yapmaya çalışanları ise unutmuyoruz…

Bu soruların ya da benzerlerinin her hangi birine HAYIR diyecek ya da KATILMIYORUM diye de ekleyecek biri var mı aramızda ?

İktidarın çok sevgili Vekillerine soruyorum bu soruyu…

Hüseyin Yayman’a,

Adem Yeşildal’a,

Lütfi Kaşıkçı’ya,

Abdulkadir Özel’e,

Kemal Karahan’a…

Aynı fikirde miyiz ?

EVET mi ?

O zaman, sorunumuz ne ?

Sizleri bizlerden uzak tutan korku ne ?

Merak ediyorum, aynı talebin savaşanları olarak, Ankara’da bu kadar parçalanmamızın sebebi ne ?

Benim gibi, şehrini terk eden yüz binler arasında; memleketine dönen, dönmek isteyen ve hatta hayata kaldığı yerden başlamak isteyen çok fazla insan var ! Onlar, vazgeçmek istemiyor ! Onlar, yaralarına ve kayıplarına rağmen ayağa kalkmak istiyor ! Ama bunları yapabilmeleri için de barınma, su, elektrik gibi temel ihtiyaçlara erişimin olması gerekiyor ! Bugün bir çok mahallede, müracaatlara rağmen; Toroslar Edaş ve Hatsu gibi  kamu kurum ve kuruluşlarının insanların ihtiyacını giderememesi gibi bir gerçek var ve bu, oradaki yaşamı daha da çekilmez kılıyor ! Sağlıklı barınma koşulları olmaması bir tarafa, enkazların kaldırılması ve sonrasında hala güvenli ulaşım ağları oluşturulamamış olması da geri dönen ya da depreme rağmen yaşam savaşından vazgeçmemişleri yıpratmaya, yormaya devam ediyor !

Demem o ki,

…konu, Hatay’ın AFET BÖLGESİ ilan edilmesinin “devlete yükleyeceği maliyetler” olmamalı ! Aksine, konu, bu kentin ve insanlarının yıllardır VERGİ ödeme konusunda liderlik yaptığı üretim gücünün yeniden nefes alıp vermesine katkıda bulunmanın, devletin ve devleti yönetenlerin “bu kente en büyük borcu olduğu” olmalı !

O yüzden,

Hatay’ın sadece CHP’li, Saadet Partili, TİP’li ya da İYİ Partili Milletvekilleri değil, ama AKP’li ve MHP’li Milletvekilleri de bu vicdan borcuna omuz vermek zorunda !

Bir şeyi ASLA unutmayın,

…borcunuz, partinize ya da siyasi ikbalinize değil, bu kente !