Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 125 defa okundu.

Abdülbaki Erol… Cemaatler, Tarikatlar…

Geçen gün bir sohbetimizde, 

“Türkiye’de bir dönem İslamcı siyasetçilerin en büyük argümanı olan ve hala da gündemde tutulan TÜRBAN ve ÖRTÜNME meselesini kullanarak ÇOCUKLARIMIZ OKUYAMADI diyenler, neden GAVUR dedikleri ve dinen aşağıladıkları ülkelerin üniversiteleri yerine İslam dünyasının bu alanda isim yapmış, güçlü üniversitelerini tercih etmezler? 

Mesela,

Kahire Üniversitesi, Mısır ! 

Universitas Ahmad Dahlan, Endonezya !

El-İmam Muhammed İbn Suud İslam Üniversitesi, Suudi Arabistan !

Université Cadi Ayyad, Fas !

Aligarh Müslüman Üniversitesi, Hindistan !

Ürdün Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Ürdün !

Medine İslam Üniversitesi, Suudi Arabistan !

Uluslararası İslam Üniversitesi, Islamabad, Suudi Arabistan !

Umm Al-Qura Üniversitesi, Suudi Arabistan !

Al-Balqa 'Uygulamalı Üniversite, Ürdün !

Jazan Üniversitesi, Suudi Arabistan !

El-Ezher Üniversitesi, Mısır !

Bunlar yerine Paris'e, Londra'ya, Brüksel'e ya da Washington’a gönderiyorlar, çocuklarını” 

…dedi, bir tanesi !

Haksız mı ?

Değil !

Mesela,

…Türkiye aleyhine çalışan İslamcılar !

Dünün Cemalettin Kaplan’ı, Almanya mesela !

Bugünün Fetullah Gülen’i, Amerika Birleşik Devletleri ya da !

NİYE, fikirleri ve yaşam felsefeleri, hatta inançları itibariyle Suudi Arabistan gibi İslam’ın en kutsallarının olduğu bir coğrafya değil de aşağıladıkları ve hatta direk cehenneme gideceklerini söyleyip durdukları insanların coğrafyası !?

Peki, Anadolu coğrafyasının cemaatleri ve tarikatları !

Bir dönemin HOCA EFENDİSİ ile başlayan, NE İSTEDİLER DE VERMEDİK denecek kadar devlet olanaklarının TESLİM edildiği gerçeğimizi de unutmadan, biraz bu noktada duralım mı biraz ? Özellikle de Nakşibendi Tarikatı'nın Halidiyye koluna bağlı Menzil Cemaati'nin 1993 yılından bu yana liderliğini yapan, "Gavs-ı Sani" olarak anılan ve cemaat içinde "Seyyid Abdülbaki El Hüseyni" mahlasını kullanan Abdülbaki Erol’un, on binlerin katılımıyla düzenlenen cenaze namazında !

Ara ara gündeme gelseler de,

…çok güçlüler !

Siyasetle olan yakın ilişkileriyle…

Cemaat yapısı içinde birikenleriyle…

Toplumsal yapı içindeki söz haklarıyla…

Ekonomik yapılarına ekli sermayeleriyle…

Aslında, son yıllarda Ankara da onlarla oldukça yakın ! 15 Temmuz, YOĞURDU ÜFLEYEREK YEME dönemi başlatsa da, Cemaatler / Tarikatlar, özellikle 15 Temmuz’un ardından biraz geriye çekilmiş gibi görünen hallerinin ötesinde, Ankara’daki satranç oyunlarında hep en önemli taşlar olmaya devam ettiler ! Hatta seçim dönemlerinde ŞAH - MAT hamlelerinde başrolde oldular !

Son dönem yoğunlaşan bu DİN başlıklı güç oyunlarının Atatürk Cumhuriyeti’nin LAİK yapısıyla olan düelloları mı ? Artık, “AMAN NE DERLER” kısmından ötede bir evrede ! 

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, bazı ailelerin, kız çocuklarını “erkekler var” diye okula göndermediğini ve bu nedenle de kız okulları açabileceklerini söylemesi buna dair ! Ayasofya'nın eski imamı Mehmet Boynukalın’ın, “Laiklik, kız çocukları için ayrı okul açılmasına engelse, o laikliği kaldırmak gerekir” açıklaması da öyle ! Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin, “Sadece okulla kalmamalı, her İl’e en az bir kadın hastanesi de planlamalıyız” demesi de !

Konu, DİN ve İNANÇ mı ?

Yoksa, GÜÇ ve İKTİDAR oyunları mı ?

Bu defa DÜŞÜNÜN demiyorum, UYANIN diyorum !