Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 535 defa okundu.

600 Vekile Ihtiyaç Var Mı? SAHİ, NE YAPIYORLAR?

Türkiye’nin AÇLIK ve YOKSULLUK sınırı altında yaşayan milyonlarının merakla beklediği asgari ücrete yüzde 47 zam yapıldı ve 17 bin 2 TL oldu, ki  bir tanesinin de dediği gibi, HARCA HARCA BİTMEZ bir para ! Ev kiralarının ortalama 15 bin TL olduğu bir ülkede, tek maaşla ev geçindirilemeyen hayat hikayemizde 17 bin 2 TL ile günümüzü aydınlatan Ankara’dakiler mi ?

Boş dururlar mı ?

Bana gelen son bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı sisteminde tam olarak ne işe yaradıklarını anlayamadığımız 600 Milletvekili, yeni sene ile beraber yüzde 47 zam alacakmış ! Eğer bir de emekli bir vekilse, hala TBMM’de olan bu arkadaşımız, ortalama 220/230 bin TL’yi her ay güle güle harcayacakmış !

Buna ne SAĞCI’sı ne SOLCU’su ne de DİNCİ’si itiraz etmemiştir, ki bugüne kadar da itiraz etmediler !

Niye etsinler ki ?

Baksanıza halimize, memleketin haline !

Hep beraber bizler için inşa ettikleri hayatımız güllük gülistanlık, ki ülke coğrafyası da öyle ! Herkes ekonomik olarak rahat ! Maaşlarımız yüksek ! Özgürlüğümüz sınırsız ! İnsan hakları karnemiz yıldızlı pekiyi ! Muhalif sesler mutlu ! Devleti yönetenler, her dinden ve her ırktan insana eşit yaklaşıyor ! Adalet, herkese istediği kadar dağıtılıyor ! İç ve dış politikada hiçbir sorunumuz yok ! Tüm politikacılarımız dürüst ! Boğazından tek lokma haram geçmiyor ! Bizi ne açlık ne de yoksulluk sınırı altına mahkum ediyor ! Varsa da bir mahkumiyet, bizimle paylaşıyor ! Halk, pazara da markete de gittiğinde, filesini sonuna kadar doldurabiliyor ! Herkes, anadilinde özgürce konuşabiliyor, BİLİNMEYEN BİR DİL ibaresi ile etiketlenmiyor ! En önemlisi de yargı, siyasetten bağımsız ! Güçler ayrılığında herkes haddini biliyor ! Bu ülkenin gençleri, mezun oldukları okuldan işsizlik korkusuyla mezun olmuyor ! Hatta o mezuniyetin ardından, hakkını, mülakat odalarında kaybetmiyor ! Ülkenin başkenti, cemaatlerin ve tarikatların işgali altında değil ! Kimse kimseye NE İSTESE vermiyor, veremiyor ! Orantısız zenginleşen politikacılarımız yok, ki herkes Allah’ından da kul hakkından da korkuyor ! Sorumluluğunu üstlendiği Bakanlığına kendi şirketi üzerinden mal satan Bakanlara rastlanmıyor ! Koluna yüzbinlerce liralık çanta / saat takanlarımız yok ! Bunun hakkında yazan / çizen gazetecilere tutuklama ya da gözaltı uygulanmıyor ! Cumhurbaşkanı denen kişi partiler üstün ! “Herkesin Cumhurbaşkanı” olmak için elinden geleni yapıyor ! Deprem zamanında depremzedelerin çadırlarını hiçbir şey olmamış gibi satanlarımız yok ! Satıp da aklanmak için Kabe’ye giden ve oradan fotoğraflar paylaşanlarımız yok ! Akşam pazarlarını bekleyip, yerdeki çürük çarık sebze meyveyi toplayan ve evine götürenlerimiz yok ! Emeklisinin çalışmaya ihtiyacı yok ! Onu “çalışıyor / çalışmıyor” diye ayıran bir devleti yok ! Halkı aç ve yoksulken, kendisi yüzlerce çeşitten oluşan zengin ve ucuz menüsünden tıkınan halkın vekilleri ise hiç yok !

Anlayacağınız,

…bu kadar mutlu / mesut olduğumuz bir ülkede, bu ülkenin milletvekilleri de tabi ki hak ettiği parayı alacak !

Devlet de onların her türlü harcamasını, bu kutsal emekleri için karşılayacak !

:)

Buraya kadar hepimiz biraz gülümsedik sanırım !

Peki, Milletvekilleri ne hissetti ?

Sahi, 

…utanmıyorlar mı olası bir ZAM’dan bile bahsetmeye  ?

Bizler bu haldeyken, bu maaşlarla geçinmeye çalışırken, demokrasi böylesi yaralıyken, Atatürk Cumhuriyeti bu denli tartışmalı hale getirilmişken, cemaatler ve tarikatlar ülkenin başkentinde cirit atarken / toplum mühendisliği üzerine yüksek lisans yapar hale getirilecek kadar özgürleşmişken, muhalif isimlere yönelik hukuk ve adalet işlemez haldeyken, Kürt siyasetini terörle iç içe halde sunanlar kayyum sistemini hayatımızın merkezine yerleştirmişken, kendi vatandaşına açık açık hakaret edenlerin Cumhurbaşkanına hakaret mekanizması adı altında “herkesi” susturulan bir hayat formu içine sıkıştırmışken, bu ülkenin en büyük emektarları olan emeklilerin adeta ölüm kokan maaşlara mahkûm ettirildiği bir gelir adaletsizliği hüküm sürerken, Anayasa Mahkemesi kararlarının artık tanınmaz ve işlemez hale geldiği bir rejim dayatılmaya çalışılırken, sözde Anayasa değişikliği adımları TEK ADAM’a geçişin bir yolu olarak görülürken, yeni belirlenen asgari ücret üzerinden emekçilere açık açık hakaret edilmişken,

…sizler, bugüne kadar neyin MAAŞ ZAMMI’nı aldınız, o ZAMMI ne hakla hak ettiğinizi düşündünüz ?

Ne yapalım, biliyor musunuz ?

Bu yoksul ülkenin sırtında ciddi bir mali yük oluşturan sizlerin kalabalığına artık bir son verelim, ki kentleri de o şehirlerin valileri temsil etsin ara ara, ülkenin başkentinde yapılacak toplantılarda ! Hem o kıyak emekliliğe bir son verelim hem de bu sistemde zaten el kaldırıp onay vermekten başka hiçbir işe yaramayan bu muazzam maaşlı kalabalığa bir nokta koyalım, hatta mevcut tüm emekli vekillerin maaşlarını da keselim !

Ne dersiniz ?

Size sormuyorum, bu ülkenin yurttaşlarına soruyorum…

Açlık ve yoksulluk sınırı altında nefes almaya çalışanlara soruyorum…