Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Veteriner Hekimlere Şiddet Topluma Karşı Şiddettir

Yayınlanma Tarihi : 22.08.2023 11:52 Bu haber 253 defa okundu

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve 56 Veteriner Hekim Odası, artan şiddat olaylarına dikkat çekmek için eş zamanlı olarak bir günlük işi bırakma eyleminde bulundu. Antakya'da Atatürk Anıtı önünde yapılan basın açıklamasında ise; Veteriner Hekimlere şiddetin, topluma ve toplum sağlığına şiddet olduğuna vurgu yapıldı.

Paylaş Paylaş Paylaş
Veteriner Hekimlere Şiddet Topluma Karşı Şiddettir

Antakya Atatürk Anıtı önünde gerçekleşen iş bırakma eylemine; CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, Nermin Yıldırım Kara, Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaca, Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Cem Hüzmeli, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası il Temsilcisi Habip Yeşil, Makine Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Riyad Önal, Toç Bir-sen Hatay Şube Başkanı Ali Büyükbaş, Tarım Orman-Sen Hatay İl Temsilcisi Onur Eryılmaz, öğretim üyeleri ve Veteriner Hekimler katıldı.Veteriner Hekimlere Şiddet Topluma Karşı Şiddettir

Basın açıklamasını okuyan Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yahya Hamurcu, eğitimini aldıkları ve kendileri için kutsal olan mesleklerini yaparken karşı karşıya kaldıkları ve artık tahammül edilemez noktaya gelen şiddeti kamuoyuyla paylaşmak ve yetkililere sesimizi duyurmak için toplandıklarını belirterek, "Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve 81 ilimizi temsil eden 56 Veteriner Hekim Odası’nın yöneticileri ve üyeleriyle birlikte eş zamanlı olarak, bütün ülkede bu basın açıklamasını kamuoyuyla paylaşmaktayız" dedi.  

6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketi hatırlatarak açıklamasını sürdüren Hamurcu, "Hatay ili genelinde meslektaşlarımızın birçoğu evini, arabasını ve muayenehanesini kaybetmiştir. Yıkımın en çok olduğu Hassa, Kırıkhan, Antakya, Defne, İskenderun, Arsuz ve Samandağ’da bulunan veteriner hekim muayenehane ve kliniklerin yüzde doksanı ağır hasar almış veya yıkılmıştır. Muayenehanelerde bulunan biyolojik ürünler tamamen zayi olmuş, ilaç, alet ve ekipmanların ise büyük bir kısmı zarar görüp kullanılamaz hale gelmiş veya yağmalanmıştır. Bu olanlar yetmezmiş gibi zayi olan ve yağmalanan  aşı ve ilaçların borçları alacaklıları tarafından kuruşu kuruşuna tahsil edilmiş ve meslektaşlarımız zor durumda bırakılmıştır. Depremin yaratmış olduğu olumsuz koşullar ve belirsizlikler sonucu meslektaşlarımızın birçoğu şehirden ayrılmak durumda kalmış, biz geride kalanların ise var olma mücadelesi ile baş başa bırakıldığımızı üzülerek belirtmek isterim. Her ne kadar Türk Veteriner Hekimler Birliği ve Odalarımız yaralarımızı sarmak için elinden geleni yaptıysa da biz depremzede veteriner hekimlerin de hayata dönebilmesi için devletin destek vermesini ve sesimizin duyulmasını istiyoruz" diye konuştu.  

Risklerin Bertaraf Edilmesinde En Büyük Bariyerdir

Veteriner hekimlerin koruyucu hekimlik hizmetleriyle salgınları önleyerek toplum sağlığını koruyup, hayvanların sağlıklı ve refah içinde yaşamasını da sağladıklarını hatırlatan Hamurcu, "Gıda denetimleri ile toplumun sağlıklı güvenilir gıda tüketmesini sağlarlar. Hayvan varlığını koruyarak hem ülke ekonomisine hem de vatandaşların ekonomik hayvansal ürüne ulaşmasına katkıda bulunurlar. Ayrıca insan sağlığı ya da hayvan sağlığında kullanılan aşı ve ilaçların geliştirilme süreçlerinde aktif rol oynarlar. Görüldüğü üzere veteriner hekimlik mesleği toplum sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı açısından yaygın etkileri olabilecek risklerin bertaraf edilmesinde en büyük bariyerdir ve bu nedenle stratejik bir konumdadır. Tam da bu stratejik konumu nedeniyle veteriner hekimleri kendi çıkarları önünde risk görenler, geçmişte de bugün de şiddete başvurmaktalar, mesleğimizi değersizleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yaşananlar yeni değil, geçmişten başlayan, bugün artık dayanılmaz hale gelen bir süreçtir" dedi.

 Şiddet nerede?

Son günlerde artan şiddet üzerine eyleme başvurduklarını belirten Hamurcu, açıklamasında şu görüşleri de sıraladı: "Bu şiddet; bazen mesleki eğitimimizi veren akademisyen hocalarımıza, bazen kamu adına gıda denetimi yapan veteriner hekime, bazen çalıştığı kurumun eksiklerinden sorumlu tutulan belediyede çalışan veteriner hekime, bazen kâr kaygısıyla gözü dönmüş işletme veya hayvan sahiplerinin, halk sağlığına zararlı olan hayvansal ürünler için 'tüketilemez' kararı veren işletme veteriner hekimine, bazen, mesleğinin gerektirdiği tüm bilimsel mesleki tedaviyi uygulanmasına rağmen tedaviyi beğenmeyen hasta yakını tarafından serbest veteriner hekime, bazen emeğinin karşılığı olan ücreti isteyen veteriner hekime, bazen aşı karşıtlarının ve sanal ortamdaki bilgi kirliliği nedeniyle ücra köylere aşı için giden kamu veteriner hekimine, bazen taciz olarak, tek hedefi 5 yıl eğitim aldığı mesleğini yapmaya çalışan kadın  meslektaşımıza, bazen hayvanları sömürmeyi meslek edinen ve rant kapısı haline getiren sözde hayvanseverler (gerçek hayvanseverleri tenzih ediyoruz) ve trolleri tarafından sosyal medya linçiyle veteriner hekimlere yönelik olarak ara vermeden devam ediyor."

Yozgat/Sorgun’da Veteriner Hekim Volkan Lale'nin bıçaklanarak öldürülmesi, geçen yıl Kırıkhan ilçesinde Onur Şahan'ın görevi başında saldırıya uğraması, İzmir’de Caner Ülgen'in darp edilmesi ve Ağustos 2023’te, Ankara’da Ceren Eroğlu'nun saldırıya uğradığını da hatırlatan Hamurcu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Biz biliyoruz ki iş güvencesi ve can güvenliği nedeniyle açıklanamayan daha onlarca şiddet örtbas edilmekte bizlere ve kamuoyuna yansımamaktadır. Yaşanan bu şiddet, biz veteriner hekimleri artık yeter dedirtecek noktaya getirmiş, birçok meslektaşımız ya mesleğini bırakmış başka işlere yönelmiş ya da yurt dışına gitmeye başlamıştır. Öncelikle kamuoyuna sesleniyoruz; Unutmayınız, Salgınlar, antibiyotik direnci, hayvanlardan insanlara bulaşabilen zoonotik hastalıklar, sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalacağımız en büyük sorunlardır. Veteriner hekimler tüm bu sorunların çözümü için zorlu bir akademik eğitim almış, çok farklı stratejik alanlarda görev yapan ve bu görevleri nedeniyle aynı zamanda halk sağlığının da garantisi olan bir mesleğin mensuplarıdır. Bu nedenle, veteriner hekime uygulanan şiddet aynı zamanda toplumun sağlık hakkına uygulanan bir şiddettir. Çünkü veteriner hekime yapılan şiddet, sağlıksız gıda, pahalı et ve süt, çocuklarımızda hayvansal protein eksikliği, Kuduz, Brusella, Tüberküloz, Şarbon, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vb hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıklar olarak halkımıza geri dönmektedir."

Basın açıklamasında Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililere de seslenen Hamurcu, "Dünyayı bekleyen pandemiler, gıda krizi ve iklim krizi gibi sorunlar başta olmak üzere, risklerin bertaraf edilmesi, ülkemizin bu süreçleri en az zararla atlatması için alınacak tedbirlerin en başında, bu görevleri yapan veteriner hekimlerin can güvenliğinin ve iş güvencesi ile birlikte kamuda veteriner hekimlik otoritesinin güçlendirilmesi ve özlük haklarının iade edilmesi bulunmaktadır. Ancak, bizler linç ediliyor, darp ediliyor, daha ötesi öldürülüyoruz ve bizlerle birlikte aslında halk sağlığı da ölüyor" diyerek, veteriner hekimliğin hangi alanında olursa olsun yaptıkları hizmetlerle kamu sağlığını koruyan tüm veteriner hekimlerin 'Sağlıkta Şiddet Yasası' kapsamına alınmasını, şiddeti oluşturan unsurların ortadan kaldırılması ve şiddetin tavizsiz cezalandırılması gerektiğini ifade ederek, kanunlar ve bilimsel gerçekler önünde sağlık çalışanı olan veteriner hekimlere haklarının iade edilmesini istedi.

Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol