Hatay Mahalli Haber
MENÜ

NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ

Yayınlanma Tarihi : 27.04.2016 00:00 Bu haber 934 defa okundu

Antakya Çevre Koruma Derneği, Çernobil kazasının 30. yıldönümünde düzenlediği 'Nükleer karşıtı' protesto gösterisinde vatandaşlara peynir helvası dağıttı. 
Anadolu Restaurant önünde gerçekleşen Helva dağıtımında önce basın açıklamasını yapan Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Selda Asker,“26 Nisan 1986 saatler 01.23 u gösterirken Dünya nükleer enerjinin korkunç yüzüyle tanıştı. Ukrayna sınırları içinde bulunan Çernobil Nükleer Santralının 4.reaktöründe bir patlama meydana gelmiş ve dev bir radyoaktif bulut gökyüzüne yükselmişti. Yükselen radyoaktif bulutlar özellikle Karadeniz kıyıları başta olmak üzere tüm Türkiye’yi tehdit etmişti. Milyonların kaderini değiştiren, yüzyılın en büyük  nükleer felaketlerinden biri olan Çernobil Nükleer Kazasından kaynaklan radyoaktif serpinti tam 160 bin km toprağı kirletti. Yaklaşık 9 milyon kişi etkilendi ve 100 binin üzerinde insan öldü” dedi.

Paylaş Paylaş Paylaş
NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ

Dünyada yapılan araştırmalara göre; Yaklaşık 800 bin kişinin temizlik çalışmalarına katıldığı ve 25 bin temizlikçinin kazadan kısa bir süre sonra öldüğü biliniyor. Diğerleri hakkında hâlâ kesin bir bilgi olmadığını hatırlatan Başkan Asker, “Binlerce masum çocuk çeşitli deformasyonlarla dünyaya gözlerini açtı, kanser hücreleriyle doğan milyonlarca bebek doğdu. Ülkemizde de, özellikle Karadeniz Bölgesinde öncelikle tiroid olmak üzere her evde kanser vakası görülmeye başlandı. Karadeniz`de olumun adi Kanser ve Çernobil oldu. 26 Nisan Çernobillin 30. yılı ve hala olumun adi Çernobil” dedi.

SANTRAL CİVARINDA HASTALIKLAR YAYILACAK

Çernobil ve ardından Fukişima’da yaşananlar, Türkiye‘nin Akkuyu‘da kurmaya çalıştığı nükleer santral için çok önemli bir uyarı niteliği taşımakta olduğuna dikkat çeken Başkan Selda Asker açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yaşanmakta olan nükleer santral kazaları teknolojiden değil insan hatasından ve Fukişima örneğinde yaşandığı gibi deprem, tusinami gibi doğal felaketler sonucu oluşmaktadır. Bu nedenlerle daha iyi, daha ileri, daha az riskli teknoloji diye bir şey yoktur.

Akkuyu’da temeli atılan nükleer santral civarında bebekler sakat doğacak, kanser ve lösemi hastalığı yayılacak.

TARIM ALANLARI YOK EDİLECEK

Santralin yapılacağı bölgeye 10 bin kişilik bir şehir kurulacak. Akkuyu’nun Caretta Caretta ve Akdeniz foklarına ev sahipliği yapan eşsiz doğası talan edilecek…

Üstelik tüm bunların olması için santralde bir kazanın olmasına gerek yok. Bunlar nükleerin 60 yıllık tarihinde nükleer santrallere ev sahipliği yapan bölgelerde kaza olmadan ortaya çıkan ve uzman raporlarıyla açık açık ortaya konmuş sorunlar.

Olası bir patlama, yanma, sızıntı durumunda ne tür önlemler alınacak? Bilmiyoruz…

Radyoaktif atıklar ne yapılacak, nerde depolanacak? Bilmiyoruz…

Bizlerin, çocuklarımızın, torunlarımızın ve daha kim bilir kaç neslin yaşamını, sağlığını, soluduğu havayı, içtiği suyu, dalından koparıp yediği meyveyi dünyanın vazgeçtiği bir teknolojiye teslim ediyoruz

Çernobil Kazasının yıldönümünde  bir kez daha dile getiriyoruz:

Nükleer Santral İstemiyoruz: Çünkü nükleer santraller temiz, güvenilir enerji kaynağı değildir. Dünyada pek çok ülke bugün nükleer enerjiyi terk etmektedir. Nükleer santrallerin radyoaktif atıkları çözümsüzdür ve yalnızca bugünümüzü değil geleceğimizi de tehdit altında bırakacaktır.

Nükleer Santral İstemiyoruz: Çünkü nükleer santraller dişa bağımlı bir enerji politikasıdır. Ülkemiz yenilenebilir kaynaklar olan rüzgâr, güneşten yana bu kadar şanslıyken nükleer dayatması yanlıştır.

Nükleer Santral İstemiyoruz: Çünkü nükleer santraller ucuz bir enerji kaynağı değildir. Hem kurulum, hem üretim-işletim hem de güvenlik maliyetleri yüksektir.

Bütün bunları göz önüne aldığınızda; Biz nükleer santralden korkuyoruz ve ne Akkuyu`da ne Sinop`ta ne de ülkemizin herhangi bir yerinde nükleer santral istemiyoruz”.

Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol