Bale, genellikle ışıl ışıl sahnelerde, bembeyaz kostümlerle icra edilen zarif bir sanat dalı. Ancak bu kez alışılmışın çok dışında, çok daha derin bir anlamla sahnelendi. Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinde büyük yıkıma uğrayan Antakya’nın kalbinde, simge yapılardan biri olan Ortodoks Kilisesi’nin avlusunda unutulmaz bir an yaşandı.
Dünya Anıtlar Fonu (World Monuments Fund) ile Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı iş birliğinde düzenlenen “World Monuments Fund İzleme Günü” etkinliği, kadim kentin kültürel mirasına sahip çıkmak amacıyla gerçekleştirildi. Etkinliğe anlam katan en özel an ise Fatma Satar Müzik Resim ve Bale Akademisi balerinlerinin sahneye çıktığı o andı.
Hatay’da Millî Eğitim Bakanlığı onaylı tek sanat akademisi olan Fatma Satar Akademisi’nin genç balerinleri, beyaz kostümler yerine bu kez siyah giysileriyle kilise avlusunda belirdiler. Depremin yarattığı yıkımın simgesi haline gelen bu mekânda sergiledikleri “Antakya’nın Ağıdı” adlı bale gösterisi, izleyenlere duygu dolu anlar yaşattı.
Tozlu taşlar arasında, yıkıntıların gölgesinde ve belki de en çok ihtiyaç duyulan yerde sanatlarını sergileyen balerinlerin siyah kostümlerinde oluşan toz lekeleri, bu şehrin yeniden doğuşunun birer işareti gibiydi. Sessizliğin içinden yükselen her hareket, sadece acıyı değil, aynı zamanda umudu, direnci ve yeniden var oluşu temsil etti.
Antakya’nın geçmişine, bugününe ve geleceğine ışık tutan bu anlamlı gösteri; sanatın iyileştirici gücünü, gençlerin yürekliliğini ve bir şehrin küllerinden doğma azmini gözler önüne serdi. “Antakya’nın Ağıdı” sadece bir performans değil; aynı zamanda bir haykırış, bir dua ve bir diriliş öyküsüydü.
Öğrencilerini yaşlı gözler ile izleyen MEB Hatay Fatma Satar Müzik Resim ve Bale Akademisi Kurucusu Fatma Satar, Finalde öğrencilerinin arasında yer alarak onlarla birlikte seyircileri selamladı. Asrın feleketinin hemen ardından sanat iyileştirir sloganı ile sanat hayatına devam eden bir akademi olduklarını ifade eden Satar, Bugün burada “World Monuments Fund İzleme Günü” etkinliğinde sahne aldık. Tek kelime ile muhteşem bir gösteri oldu.Yıkık kentin cesur çocuklarıyız biz. Öğrencilerimin tamamı dans ederken toza belendi ama bu toz bizim memleketimizin tozu.O tozda yaşanmışlıklar, anılar, insanlarımız kısacası medeniyetler şehrimiz vardı. Seyircilerin tamamının bizleri ayakta alkışlaması zaten her şeyi gözler önüne seriyordu. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim.
