Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Çevre kirliliği insan sağlığını tehdit eden boyutlarda

Yayınlanma Tarihi : 06.06.2017 00:00 Bu haber 1204 defa okundu
Etkinlik öncesi bir konuşma yapan Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Selda Asker, Sanayileşme, hızla çoğalan dünya nüfusuna bağlı olarak artan tüketim sonucu yaşanan çevre kirlenmesinin artık insan sağlığını tehdit eden boyutlara geldiğini söyledi. 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında, dünyayı bekleyen felakete karşı tedbir almak amacıyla alınan bir kararla 5 Haziran "Dünya Çevre Günü" olarak kabul edildiğini hatırlatan Başkan Asker, “Sanayi artıkları, fosil yakıt kullanımı, petrol ve ilaç atıkları, suni gübreler, plastik atıkları havayı, toprağı ve suyumuzu kirletmektedir. Yaşam alanlarının hızla yok edilmesi, uygulanan yanlış çevre politikaları sonucu bu gün; dünyada milyonlarca insan açlık ve susuzlukla mücadele ediyor” dedi. TÜRKİYE, TARİHİNİN EN BÜYÜK ÇEVRE SORUNLARINI YAŞARKEN, YAŞAMI KORUMAYA ÇALIŞANLAR BİR CİNAYETE KURBAN GİTMİŞLERDİR Bizler bu zamandan sonra sürdürülebilir bir cevrede, yasam savaşı verdiklerini ifade eden Başkan Selda Asker, “Tamamen gönüllük esasıyla, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak üzere verdiğimiz mücadele sonucunda artık öldürülmeye de başlandık. Türkiye, tarihinin en büyük çevre sorunlarını yaşarken, yaşamı korumaya çalışanlar bir cinayete kurban gitmişlerdir. Antalya Finike Kızılcık yaylasında mermer ocaklarına karşı mücadele veren Ali Ulvi Büyüknohutçu ve Eşi Ayşin Büyüknohutçu dağ evinde silahla öldürülmüşlerdir. Bizler doğa dostu, ekolojist, çevreci ve doğa korumacılar olarak, bir yandan doğada yaşam kuran, bir yandan da gözlerden uzak yerlerde bazen tek başına doğa koruma mücadelesi verenleriz. Bu cinayeti teşvik eden ve işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılması temennimizdir. 5 Haziran onların bu mücadele uğruna canları verdikleri gündür” dedi 5 HAZİRAN ÇEVRENİN KUTLANMASI DEĞİL ÇEVRE ADINA MÜCADELE GÜNÜDÜR 5 Haziran Günü doğaya düşman kararlar alan; karar vericiler için, ‘çevreci’ etkinlikler ve ‘sosyal sorumluluk projeleri’ ile doğa dostu imajı çizmeye çalıştıkları gün olmaya başladığını hatırlatan Asker, “Doğayı savunanlar için ise çevrenin kirletildiği, doğanın yok edildiği, yaşamın öldürüldüğü gerçeğini söyleme günüdür. Çevreciler için, 5 Haziran çevrenin kutlanması değil çevre adına mücadele günüdür 5 Haziran; yaşamı tehdit eden termik santraller, nükleer santraller, HES’ler, zehir saçan madencilik faaliyetleri, mermer ve taş ocakları, baz istasyonları ve atıklarıyla doğayı zehirleyen tesisler karşısında duracağımız direneceğimiz gündür. Orman alanlarımızın, doğal alanlarımızın, su havzalarımızın yok edilmesine karşı duracağımız gündür. Yıllardan beri kamuoyunu bilgilendirmek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak için bas bas bağırdığımız; iklim değişikliği ve buna bağlı olarak başlayan kuraklık, susuzluk bütün insanlarla birlikte bitki ve hayvan türlerini de tehdit etmeye başlamıştır. Yeraltı ve yer üstü sularının kirletilmesi, ormanların yok edilmesi, uygulanan yanlış tarım sonucunda çoraklaşan topraklarımız ve hızla yok edilen bitki ve hayvan türleri bizden sonraki nesillere bırakacağımız miras olmamalıdır” dedi. HER TÜRLÜ KİRLİ TEKNOLOJİ TRANSFERLERİNİ REDDEDİYORUZ 5 Haziran Çevre Koruma Haftasında, bizler kutlama mesajları değil çevre adına yapılacak samimi, doğru çevre politikaları ve uygulamaları beklediklerini belirten Başkan Asker açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hiç bir çevre kaygısı gütmeden nükleer ve termik santralleri ülkemize getiren yasal düzenlemeleri, her türlü kirli teknoloji transferlerini reddediyoruz. Ülkemiz, asbestli gemilerin söküm yeri, nükleer atıkların çöp merkezi, genetiğiyle oynanmış gıdaların sofralarımıza getirildiği, tek tip tarımın uygulandığı, birilerine rant sağlamak kaygısıyla kıyılarının yağmalandığı, ormanlarının yok edildiği bir ülke olmamalıdır ve olmayacaktır. Yeni çıkartılan zeytincilik kanunuyla zeytinliklerin ranta dönüştürülmesi tarihi bir hatadır. 5 Haziran Dünya Çevre Gününde, basta karar vericileri, siyasileri olmak üzere herkesi ortak geleceğimize çevremize, çevre sorunlarına sahip çıkmaya ve duyarlı olmaya çağırıyoruz ve her türlü çevre katliamının her zaman karşısında olacağımızı ve bu uğurda mücadele edeceğimizi yineliyoruz. Bugün Anadolu’da toprağına, suyuna sahip çıkan Anadolu halkı artık isyandadır. Bölgelerinde yapılan çevre katliamlarına seyirci kalamayan halk sesini duyurmak için evini, çocuğunu, tarlasını, hayvanını bırakıp büyük bir özveriyle mücadele etmektedir. Kendi bölgemize baktığımızda; dört tarafımızı saran taş ocakları, halen faaliyette olan ve sayısı her gün artarak değişen kurulmak isten termik santrallerle zehirlenirken, kaderine terk edilen, kanal görünümünden kurtulamayan Asi Nehrimizle, yok edilen ağaçlarımızla, ülke genelinde tarihin en büyük çevre katliamlarının yapıldığı bu dönemde kutlanacak bir çevre ya da çevre anlayışı göremiyoruz. Yaşanabilir bir çevre umuduyla”. ÇEŞİTLİ GÖSTERİLER SANNELENDİ Çevre günü nedeniyle Samiye Sahut yönetiminde Ecologic Kıds jimnastik kulübü muhteşem bir gösteri sundular. Daha sonra ise Mesher El Emel tiyatro grubu çevre alakalı bir tiyatro sahnelediler. Müzik dinletisinin ardından Botanik Ladin firması tarafından vatandaşlara ücretsiz birbirinden güzel çiçek fidesi dağıtıldı. Etkinlikte Zeynep & Nail Gülbol çifti ise karma yakma sergisi açtı.          
Paylaş Paylaş Paylaş
Çevre kirliliği insan sağlığını tehdit eden boyutlarda
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol