Türkiye’de her yıl hasat sezonunun ardından bazı bölgelerde tarlalarda gerçekleştirilen anız yakma uygulaması, ciddi çevresel ve sağlık sorunlarına yol açıyor. Özellikle şehirlerde yaşayan vatandaşları doğrudan etkileyen anız yangınları, solunum yolu hastalıkları, kalp-damar rahatsızlıkları ve göz tahrişi gibi sağlık problemlerine neden oluyor.

Uzmanlar, yoğun dumanın sadece sağlığı değil, günlük yaşamı da olumsuz etkilediğini vurguluyor. Görüş mesafesinin azalması nedeniyle karayollarında trafik kazalarının arttığına dikkat çeken uzmanlar, hava kalitesindeki düşüşün insanlarda halsizlik, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtiler yarattığını belirtiyor.
Anız yangınlarının ormanlık alanlara sıçrama riski de ayrı bir endişeye yol açıyor. Orman yangınlarına zemin hazırlayan bu uygulamanın doğaya geri dönüşü olmayan zararlar verdiğini söyleyen yetkililer, her yıl hasat öncesi çiftçilere ve vatandaşlara yönelik uyarılarda bulunuyor. Ancak tüm bu uyarılara rağmen, bazı bölgelerde anızların yakıldığı gözleniyor.
Bilimsel araştırmalara göre anız yakımı, tarım yapılan topraklarda sap, saman ve organik maddenin yok olmasına yol açıyor. Bu durum, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını bozarak hem toprak faunasına hem de toprağın verimliliğine zarar veriyor. Toprağın üst ve alt katmanlarında yer alan organik-inorganik maddeler ve minerallerin zarar görmesi, uzun vadede tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor.
"Anızını yakma, toprağını ve geleceğini koru" sloganıyla yapılan çağrılarla birlikte, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması adına alternatif yöntemlerin kullanılması gerektiği vurgulanıyor.