Samandağ Kalkındırma Derneği SKD Evvel Temmuz Festivali Etkinlikleri kapsamında Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği tarafından organize edilen “Direnişin serüveni, Osmanlıdan Arjantin’e Arap Aleviler” konulu panel Yeni Çarşı konferans Salonunda gerçekleşti.
Panele, konuşmacı olarak Mersin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hakan Mertcan ve Şeyh Züfikar Çiftçi katıldı. Panele katılması beklenen Arjantin’den Şeyh İbrahim Ğanim, sağlık sorunları nedeniyle gelemediği ifade edildi.
Ğanim, panele cep telefonu bağlantısıyla katılarak kısa bir konuşma yaptı. Panele Belediye Başkanı Mithat Nehir, Başkan yardımcısı Mehmet Yıldız, Hatay Eski Milletvekili Refik Eryılmaz, belediye meclis üyeleri Adil Nural, Selva Oruç ve çok sayıda kişi katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Necati Uğurel, panele katılanlara ve Evvel Temmuz Festivalini düzenleyenlere teşekkür etti. Ardından söz alan Şeyh Zülfikar Çiftçi, “Arap Alevi tarihinin Osmanlı öncesi, Osmanlı dönemi ve Osmanlı sonrasını anlattı. Çiftçi “Yapılan katliam ve baskılar sonucu Arap Alevileri her zaman göç etmeye mahkum bırakılmıştır. Bu dönemde asimilasyon format değiştirerek devam etmektedir. Şu anda gündede 2 proje var biri Şiicilik diğeri mehdicilik projesidir. Bunlar bir iki dernek ve vakıf kurarak bizleri dönüştürmeye çalışmaktadır. Bunlara karşı dikkatli olmalıyız. Bizim inancımız hurafeti kabul etmez. “ dedi.
Söz alan Hakan Mertcan “Aleviler kimi zaman katlediliyor, asimile ediliyor kimi zaman da görmezden geliniyor. Alevilerde bunlara karşı tarihsel olarak ciddi bir direniş geleneği vardır. Osmanlı teokratik, Sünni İslam ve yayılmacı bir devletti. Osmanlı Yavuz Sultan Selim döneminde 70 bini aşkın Alevi katledildi. 19. yüzyılda hasta adam denilen Osmanlıda Alevilere karşı farklı bir yaklaşım sergileniyor. Asimilasyon politikaları uygulanıyor. Sünniliğe girmeye zorlanıyorlardı. 1856’dan sonra işler ciddileşiyor. O dönemde İsmail Hayri Bey adındaki Alevi lideri önderliğinde başlatılan direniş kırılıyor ve İsmail Hayri Bey öldürülüyor.
Her isyanın ardından kan kaybı ve moral bozukluğu asimilasyonu hızlandırıyordu. Aleviler her zaman varlıklarını göç ederek sürdürmüşlerdir. Hiç bilmedikleri yerlere kıtalara göç etmişlerdir. Güney Amerika kıtasına 3 milyon Arap göç etmiş bunların büyük bir bölümü Hıristiyandı aralarında önemli sayıda Alevi Arjantin’e göç etmiştir. Orada en ağır işlerde çalıştırıldılar ve isimlerini değiştirmek zorunda kaldılar.
Onların ikinci kuşağı eğitim gördü ve kendi kültürlerine sahip çıkmaya başladı. 1850’de, 1. dünya savaşında ve 2. dünya savaşında olmak üzere 3 göç dalgası yaşandı.
1920’lerde ilk Alevi Derneği Rio De Janeiro’da kuruldu. Güney Amerika da 40 Alevi kuruluşu bulunuyor.
Alevi Gençliği Komitesi orada mevcuttur. Etkinlikler yapıyor kültürümüzde olan “Tepkiyi devam ettiriyorlar. Bazılarına göre göç kaçış olarak görülebilir ama ağır koşullardan dolayı hiç bilmedikleri bir kıtaya giderek varlıklarını sürdürmüşler. Onlar için mekanı tebdil hayırlı olmuştur” dedi.
Konuşmaların ardından panelistler tarafından katılımcıların soruları yanıtlandı.
